Tuna ŞERBETÇİ
Ramazan Yılmaz siyasete küstü mü, küstürüldü mü?
Bu hafta bir yanı esnaf, bir yanı siyasetçi olan, davasına gönül vermiş bir isimle sizleri buluşturmak istedim. İçimizden biri, tabirine muazzam uyan bir isim; o Ramazan Yılmaz. İyi bir aile babası, sevilen bir esnaf olmasının yanı sıra; iyi de bir dava adamı…
“Dava siyasetten üstündür” anlayışıyla yıllardır siyaset yapmış ancak son zamanlarda siyaset arenasından uzak durmaya tercih etmiş ya da uzak durması gerekmiştir.
Ramazan Yılmaz, AK Parti’nin sahaya indiği ilk günden bugüne partisinin çeşitli kademelerinde görev almış, 2019 yılında Muratlı’da Cumhur İttifakı’ndan Meclis Üyesi Adayı olması ile öne çıkmıştır. AK Parti ile bağını hiç bir zaman koparmadan yolunu devam etmiştir.
“Peki bu aralar sizi neden bu arenada görmüyoruz, kırgın mısınız?” demeden geçemeyeceğim. Dedim ya iyi bir insan, iyi bir aile babası, iyi de bir dava adamı… Kim istemez ki karnesi bu kadar yıldızlı olan birinin Meclis Üyesi ya da partisinin bir görevlisi olmasını?
Bazen insanlar yenilik ister. Yeni yüzler, yeni heyecanlar, yeni düşünceler… Olayı bir de şu yönden bakıyorum, neden yoklar? Ya da niye olamıyorlar?
Ramazan Yılmaz da sanırım benim gibi düşünmüştür; neden yokum? Belki de düşünmedi ama ben bir gazeteci olarak siyaseti yakinen takip ederken, eskiyi-yeniyi harmanlamak yerine; ‘Görevini kim iyi yapar?’ kısmındayım.
Ramazan Yılmaz siyasete küstü mü? Siyaseti bıraktı mı? gibi sohbetlerimiz oldu…
Meslektaşlarım arasında kulağıma gelen bir bilgiyi paylaşmak istiyorum. 2019 yılında yapılan Meclis Üyesi Adaylığı sıralamasında kendine haksızlık yapıldığı iddiaları var. Bundan ötürü bir küskünlüğü var mı diye kendisine sordum, şöyle cevap aldım:
“Küskünlük değil de ben de isterdim ki partim seçim kazansın. Benim Meclis Üyesi Adayı olmamın sebebi kendi menfaatim değil, ben partimin menfaati için aday olmuştum. Herkesçe bilinir ki hem esnafım hem de oy potansiyeli yüksek bir kesimi temsil ediyorum. Bana sıralamada son sıra verilince, ister istemez bize gelecek oylar karşı adaya gitti. Benim üzüntüm, kırgınlığım da bundan oluştu. Yoksa ben partimin listesinde bulunmaktan şeref duyarım…”
Ramazan Yılmaz, 23 yıldır Lider Recep Tayyip Erdoğan’ın siyasi hedeflerini kendine rol model olarak kabul edip, liderinin ve davasının yanında durmaya devam edeceğini söyledi.
Ben de şunu eklemek isterim. Bunu AK Parti’ye muhalif kesimden, 2019 seçimlerinde AK Parti’ye rakip partiden bir abimizin ağzından bizzat duydum. Aynen şunu söyledi, dedi ki; “Eğer o seçimde Ramazan Yılmaz’a liste sonu verilmeseydi; biz 2019’da kaybetmiştik. Kazanamazdık, bunu çok net söylüyorum. Bu bize yaradı” dedi.
Aslında merak ediyorum; 2002’den bu yana siyaset yapan, 2016’dan bugüne her kademede mücadele veren Ramazan Yılmaz’ı rakip gördükleri için mi siyasetin dışına ittiler? Bunu da sormadan edemeyeceğim…
Muratlı’da geçtiğimiz Mart ayında Belediye Başkanlığı seçimlerinin startı verildiğinde, biz de bir gazeteci olarak esnaflığının yanı sıra siyasi kimliği de olan Yılmaz’ı takip ettik. Şahit olduğum 5 siyasi parti kendisini kadrosuna katmak ve Meclis Üyesi Adayı yapmak, hatta biri de Belediye Başkan Adayı yapmak üzere teklif götürdü. Buna, o görüşmelerin çoğunda bulunan bir gazeteci olarak bizzat şahit oldum.
Ramazan Yılmaz, 23 yıldır gönül vermiş olduğu davasını diri bir şekilde yaşadı… Siyasi partide şuan neden aktif bir rol almadığını kendisine sorduğumda; yakın zamanda konuyla alakalı açıklama yaptığını, daha fazla partisi adına konuşmayı davasına zarar vermemek adına doğru bulmadığını, görev verildiği her durumda hizmet ipini omuzlayacağını gerek bize, gerek yakın çevresine defalarca iletmiştir.
Peki sizce ben kendisine neden ‘Ramazan Başkan’ diyorumdur? Flört ettiği bir siyasi parti mi var ki? Bunu da kendisine sormak lazım…
Evet, işte bir yanı esnaf bir yanı siyasetçi olan değerli abimiz, benim de sevdiğim, yüreği güzel insan, hatta iyi de bir sporsever... Sayın Ramazan Yılmaz siyaset yapar mı? Devam mı, tamam mı diyecek bunu zamanla göreceğiz. Bu arenada ona da mikrofon uzatmak isteriz...
Kendisine gerek iş hayatında gerek siyasi duruşunda başarılar diliyor, ‘Her hafta bir konu, bir konuk’ köşesinde misafir ettiğim için memnunum…
Bir başka konuda, bir başka köşe yazısında buluşmak dileğiyle;
Allah’a emanet olun…
“Dava siyasetten üstündür” anlayışıyla yıllardır siyaset yapmış ancak son zamanlarda siyaset arenasından uzak durmaya tercih etmiş ya da uzak durması gerekmiştir.
Ramazan Yılmaz, AK Parti’nin sahaya indiği ilk günden bugüne partisinin çeşitli kademelerinde görev almış, 2019 yılında Muratlı’da Cumhur İttifakı’ndan Meclis Üyesi Adayı olması ile öne çıkmıştır. AK Parti ile bağını hiç bir zaman koparmadan yolunu devam etmiştir.
“Peki bu aralar sizi neden bu arenada görmüyoruz, kırgın mısınız?” demeden geçemeyeceğim. Dedim ya iyi bir insan, iyi bir aile babası, iyi de bir dava adamı… Kim istemez ki karnesi bu kadar yıldızlı olan birinin Meclis Üyesi ya da partisinin bir görevlisi olmasını?
Bazen insanlar yenilik ister. Yeni yüzler, yeni heyecanlar, yeni düşünceler… Olayı bir de şu yönden bakıyorum, neden yoklar? Ya da niye olamıyorlar?
Ramazan Yılmaz da sanırım benim gibi düşünmüştür; neden yokum? Belki de düşünmedi ama ben bir gazeteci olarak siyaseti yakinen takip ederken, eskiyi-yeniyi harmanlamak yerine; ‘Görevini kim iyi yapar?’ kısmındayım.
Ramazan Yılmaz siyasete küstü mü? Siyaseti bıraktı mı? gibi sohbetlerimiz oldu…
Meslektaşlarım arasında kulağıma gelen bir bilgiyi paylaşmak istiyorum. 2019 yılında yapılan Meclis Üyesi Adaylığı sıralamasında kendine haksızlık yapıldığı iddiaları var. Bundan ötürü bir küskünlüğü var mı diye kendisine sordum, şöyle cevap aldım:
“Küskünlük değil de ben de isterdim ki partim seçim kazansın. Benim Meclis Üyesi Adayı olmamın sebebi kendi menfaatim değil, ben partimin menfaati için aday olmuştum. Herkesçe bilinir ki hem esnafım hem de oy potansiyeli yüksek bir kesimi temsil ediyorum. Bana sıralamada son sıra verilince, ister istemez bize gelecek oylar karşı adaya gitti. Benim üzüntüm, kırgınlığım da bundan oluştu. Yoksa ben partimin listesinde bulunmaktan şeref duyarım…”
Ramazan Yılmaz, 23 yıldır Lider Recep Tayyip Erdoğan’ın siyasi hedeflerini kendine rol model olarak kabul edip, liderinin ve davasının yanında durmaya devam edeceğini söyledi.
Ben de şunu eklemek isterim. Bunu AK Parti’ye muhalif kesimden, 2019 seçimlerinde AK Parti’ye rakip partiden bir abimizin ağzından bizzat duydum. Aynen şunu söyledi, dedi ki; “Eğer o seçimde Ramazan Yılmaz’a liste sonu verilmeseydi; biz 2019’da kaybetmiştik. Kazanamazdık, bunu çok net söylüyorum. Bu bize yaradı” dedi.
Aslında merak ediyorum; 2002’den bu yana siyaset yapan, 2016’dan bugüne her kademede mücadele veren Ramazan Yılmaz’ı rakip gördükleri için mi siyasetin dışına ittiler? Bunu da sormadan edemeyeceğim…
Muratlı’da geçtiğimiz Mart ayında Belediye Başkanlığı seçimlerinin startı verildiğinde, biz de bir gazeteci olarak esnaflığının yanı sıra siyasi kimliği de olan Yılmaz’ı takip ettik. Şahit olduğum 5 siyasi parti kendisini kadrosuna katmak ve Meclis Üyesi Adayı yapmak, hatta biri de Belediye Başkan Adayı yapmak üzere teklif götürdü. Buna, o görüşmelerin çoğunda bulunan bir gazeteci olarak bizzat şahit oldum.
Ramazan Yılmaz, 23 yıldır gönül vermiş olduğu davasını diri bir şekilde yaşadı… Siyasi partide şuan neden aktif bir rol almadığını kendisine sorduğumda; yakın zamanda konuyla alakalı açıklama yaptığını, daha fazla partisi adına konuşmayı davasına zarar vermemek adına doğru bulmadığını, görev verildiği her durumda hizmet ipini omuzlayacağını gerek bize, gerek yakın çevresine defalarca iletmiştir.
Peki sizce ben kendisine neden ‘Ramazan Başkan’ diyorumdur? Flört ettiği bir siyasi parti mi var ki? Bunu da kendisine sormak lazım…
Evet, işte bir yanı esnaf bir yanı siyasetçi olan değerli abimiz, benim de sevdiğim, yüreği güzel insan, hatta iyi de bir sporsever... Sayın Ramazan Yılmaz siyaset yapar mı? Devam mı, tamam mı diyecek bunu zamanla göreceğiz. Bu arenada ona da mikrofon uzatmak isteriz...
Kendisine gerek iş hayatında gerek siyasi duruşunda başarılar diliyor, ‘Her hafta bir konu, bir konuk’ köşesinde misafir ettiğim için memnunum…
Bir başka konuda, bir başka köşe yazısında buluşmak dileğiyle;
Allah’a emanet olun…
Yayınlanma Tarihi : 1/4/2024 19:03
Okunma Sayısı : 616
Okunma Sayısı : 616
MURATLIMIZIN EN BÜYÜK SORUNU NEDİR?
Çevre ve hava kirliliği
Ulaşım ve otopark
Çarpık kentleşme
Alt yapı ve kanalizasyon
Asayiş ve uyuşturucu
Yeşil alan ve parklar
Yol ve kaldırımlar
Günlük Kurlar