Tuna ŞERBETÇİ
Masal Anlatma, Geçim Sıkıntısını Anlat

                Ortaöğretim öğrencileri arasında geçen bir diyalog aslında, Sınıf Başkanı konuşanları tahtaya yazar ve öğretmenin gelmesini bekler. Tam o sırada, sınıftan bir ses yükselir; “BAŞKAN MASAL ANLATMA, ÖĞRETMENE ANLAT!”
tasarım59 reklam paketi
                Hayatım boyunca hiçbir zaman ortada olan, rengi belirsiz, duruma göre şekil alan insanlardan haz almadım. Hep taraf oldum; ama siyaha ama beyaza… Hep bir tarafım oldu. Hazır çocuklardan feyz almışken ben anlatayım…
                Asgari ücretin yetersizliği, artan yaşam maliyetleri, kiraların ve gıda fiyatlarının hızla yükselmesi; toplumun her katmanını etkileyen bir ekonomik kriz halini aldı. Ancak bu sıkıntı sadece cebin derinliğini değil, aynı zamanda toplumsal yapıyı, aile dinamiklerini ve bireysel psikolojiyi de derinden etkiliyor.
                Geçim sıkıntısının kaynağında yalnızca ekonomik faktörler bulunmuyor. Teknolojik gelişmeler, küresel ticaretin değişen dinamikleri ve hatta iklim değişikliği gibi faktörler de bu sorunun derinleşmesine katkı yapıyor. Ancak en temel neden, ekonominin büyük ölçüde, yalnızca belirli bir kesimi güçlendirecek şekilde şekillenmesidir. Yüksek enflasyon, düşük gelir ve işsizlik oranları gibi etkenler orta sınıfı ciddi şekilde zorlarken, daha dar gelirli vatandaşların hayatlarını sürdürebilmelerini neredeyse imkânsız hale getirmiş durumdadır.
                Geçim sıkıntısının etkileri sadece maddi anlamla sınırlı kalmıyor. İstikrarsız gelir kaynakları, insanların ruhsal durumlarını da olumsuz etkiliyor. Birçok insan endişe, kaygı ve stres ile baş etmeye çalışıyor. Aile içlerindeki gerilim artarken, bireyler arasındaki ilişkilerde de kopmalar yaşanabiliyor. Özellikle genç nesil, geleceğe dair umutsuzluk hissiyle daha çok karşılaşıyor ve bu da toplumda daha büyük bir sosyo-psikolojik kriz yaratıyor.
                Birçok aile, özellikle tek bir gelir kaynağına bağımlıysa; ay sonunu getirebilmek için çok ciddi zorluklarla karşılaşıyor. Gıda alışverişinden kiraya, elektrik-su-doğalgaz faturalarından ulaşım maliyetlerine kadar her şeyin artması; günlük yaşamı daha da çekilmez kılıyor.
                Kimi zaman bir ek iş ya da ikinci bir gelir kaynağı da bu dertlere çare olamıyor. İşlerin bozulması ve belirsizlik, insanların uzun vadeli planlar yapmalarını engelliyor. Ayrıca kadınlar ve çocuklar, geçim sıkıntısından en çok etkilenen gruplardan oluyor. Kadınların daha düşük maaşlar aldığı ve daha fazla sorumluluk taşıdığı bir gerçek... Bu da onların yaşamını daha da zorlaştırıyor.
                Bir başka önemli konu ise eğitim. Gençlerin eğitimine yapılan yatırımların yetersizliği, gelecek nesillerin daha düşük ücretlerle çalışma riskini beraberinde getiriyor. Bugün bir üniversite diploması iş bulmak için yeterli olmuyor. Bu durum, iş gücü piyasasında ciddi dengesizliklere yol açıyor ve kaliteli eğitim almış bir gencin bile geçim sıkıntısı yaşaması olasılığı artıyor.
                Ancak tüm bu olumsuzlukların içinde, halkın direncini ve dayanışmasını göz ardı etmemek gerek. Birçok kişi, zor durumlar karşısında yaratıcı çözümler arıyor ve bu sorunları aşabilmek için birlikte hareket ediyor. Sosyal yardımlar ve dayanışma, kimi aileler için hayatta kalma mücadelesinin temel taşı hâline geliyor.
                Peki, geçim sıkıntısının çözülmesi için neler yapılmalı? İlk adım, gelir dağılımındaki adaletsizliğin giderilmesi olmalıdır. Daha yüksek ücretler ve daha iyi iş koşulları, halkın yaşam standartlarını yükseltecektir. Ayrıca, işsizliğin önüne geçebilmek için istihdam yaratıcı projelere önem verilmelidir. Küçük işletmelerin desteklenmesi, yerel üretimin teşvik edilmesi ve büyük şirketlerin daha fazla sosyal sorumluluk projelerine yatırım yapması gerekir.
                Geçim sıkıntısının toplumun her katmanını etkileyen bir sorun olduğu gerçeğiyle yüzleşmek, çözüm arayışlarında daha kapsamlı adımlar atılmasını gerektiriyor. Bu sorunu aşmak sadece ekonomik bir mesele değil, toplumsal bir sorumluluktur. Birbirimize olan desteğimiz, dayanışmamız ve gücümüzle bu sıkıntıları aşabilme dileğiyle…
                Başka bir konuda görüşmek dileğiyle;
                Allah’a emanet olun…


Yayınlanma Tarihi : 1/4/2024 19:03
Okunma Sayısı : 410

MURATLIMIZIN EN BÜYÜK SORUNU NEDİR?


Çevre ve hava kirliliği
Ulaşım ve otopark
Çarpık kentleşme
Alt yapı ve kanalizasyon
Asayiş ve uyuşturucu
Yeşil alan ve parklar
Yol ve kaldırımlar
reklam 1
Günlük Kurlar