Selim ATAŞ
YALAN SÖYLEMEK, EN BÜYÜK GÜNAHI İŞLEMEKTİR

Yıllardır gerek yüz yüze, gerek yayın yoluyla siyasetçileri dinliyoruz. Bazı siyasetçiler seçimlerden önceki vaatlerini seçimlerden sonra hatırlamıyorlar. Ve sonuç; yalan...

Ben yalancı siyasetçilerle yalan yarışmasına girmeye karar verdim. Arkadaşın biri dedi ki; mahallenin birinde çok yalan söyleyen iki kişi var, istersen önce onlarla yarış sonra dediğin siyasetçilerle yalan yarışına girersin...
                Arkadaşımı kırmadım, dediği mahalleye gittim. Yalancılardan birinin kapısını çaldım ve kapıyı küçük bir kız çocuğu açtı. Kızım, baban evde mi diye sordum. Çocuk hayır dedi. Nereye gittiğini sordum. Çocuk, bizim eşeğimiz kulaklarını sallarken gökyüzünü yırtmış da babam orayı dikmeye gitti… Oradan koşa koşa uzaklaştım. Diğer adamın kapısına gittim. Kapıyı çaldım. Bu kez küçük bir erkek çocuk kapıyı açtı. Oğlum, baban evde mi diye sordum. Çocuk, hayır amca kaç gündür güneş yüzü görmüyoruz. Babam bizim uzun sırıkla bulutları dağıtmaya gitti deyince, ben de peki oğlum; siz bu sırığı nereye koyuyorsunuz dedim. Çocuk; babam sırığın ucunu kayalıkların arasına sokuyor, sırık dik duruyor dedi…
                Ben bu yalanları duyunca şaşırdım tabii. Ama yine de bazı siyasetçilerle yalan yarışına girme kararlılığım sürüyordu. Malum siyasetçileri herkes tanıyor... Açıklamama gerek yok!

                İŞTE BENİM YALANLARIM
Bir düşman uçağı uçarken gördüm,
Sapan taşı ile vurup düşürdüm…
Belki inanması zor gelir amma,
Buzdan fırın yapıp ekmek pişirdim…

Kaplumbağa fili almış sırtına,
Bir kaçışı vardı sanki fırtına…
Onu gördüm sızı girdi sırtıma,
Değirmen taşıyla sırtım kaşıdım…

Üfledim denizde gemi batırdım,
Fiskeyle kamyonu yana yatırdım…
La havle ve la kuvvete deyip,
Kendi yalanıma kendim şaşırdım…

Selim der ki hem estim hem estirdim,
Biçerdöver ile saçım kestirdim…
Kesilen saçlarla keçe yaptırdım,
Sepetle sırtımda çok su taşıdım...

Değerli okurlarım, söylemiş olduğum bu yalanlarla bazı siyasetçilerle girmiş olduğum yalan yarışını kaybettim. Üzgün de değilim, varsın birincilik hep onların olsun; yıllardır olduğu gibi…