Veliler endişeli
Öğrenci Veli Derneği (Veli-Der) Tekirdağ Şubesi Başkanı Nazlı Özden tarafından yapılan basın açıklamasında, yüz yüze eğitimin başlamasına çok az bir zaman kalmasına rağmen gerekli tedbir ve düzenlemelerin hayata geçirilmediği vurgulandı.
Muratlı Hizmet - Veli-Der’in ‘AÇ-KAPA DEĞİL, SÜRDÜRÜLEBİLİR EĞİTİM İSTİYORUZ!’ başlıklı basın bildirisinde şu ifadelere yer verildi: “Endişeliyiz, kaygılıyız. Okulların açılmasına 3 gün kalmış olmasına rağmen halen belirsizliklerin sürüyor olması, sorularımızın yanıtsız kalması ve alınması gereken önlemlerin alınmamış olması kaygılarımızı artırıyor, endişelerimizi güçlendiriyor. Sınıflar seyreltilmeden fiziksel mesafenin sağlanamayacağı; fiziksel mesafe sağlanmadan ise bulaş riskinin önlenemeyeceği çok açık. Sınıfları seyreltmek te ancak ek derslik ve ek öğretmen ataması ile mümkündür. Ancak okulların açılmasına 3 gün kalmış olmasına rağmen bu konuda atılmış bir adım veya yapılan bir düzenleme yok. Soruyoruz; sınıf mevcutlarını azaltmadan öğrenci ve öğretmenleri salgından nasıl koruyacaksınız? Yaşanılacak bir olumsuzluğun sorumluluğu kimlerde olacak? Hesabını kim verecek? Biz veliler çocuklarımızın bu bilinmezlik ve risk içerisinde okullarda bulunmasının yaratacağı olumsuzluklardan kaygılanıyoruz ve MEB yöneticilerini göreve çağırıyoruz. Aşılamanın yaygınlaştırılmaması, eğitim emekçilerine ve velilere yönelik açıklamalarda aşılanmanın sadece önerilmesi, aşı olmayanların eğitim ortamlarında bulunması; bilim insanlarının delta varyantının çocukları da etkilediği 12 yaş üstünün de aşılanması gerektiği konusundaki uyarılarına rağmen sadece 15 yaş üstünün aşı hakkının olması endişelerimizi artırıyor. Yüz yüze eğitimin sürdürülebilir olduğu ülkelerde alınması gereken önlemler son derece açık olmasına, bilim insanlarının delta varyantının çocukları da etkilediği uyarılarına, vaka sayılarının artışı ve can kayıplarına rağmen aylardır gerekli önlemlerin alınmamasının bir tercih olduğunun farkındayız. Tüm çocuklarımızın eğitim hakkından sorumlu olan MEB’ in önceliğinin çocuklarımızın kamusal eğitim hakkı olmadığını görüyoruz. Salgın süresince yaşayarak gördük ki gerekli önlemler alınmadan okulların açılması durumunda yüz yüze eğitime tekrar ara veriliyor. Okulların şu anki koşullarla açılması ve devamında da gerekli önlemlerin alınmaması durumunda okullar tekrar kapanacak. Biz veliler, çocuklarımız kaybedecek tek bir güne dahi tahammülümüzün kalmadığı noktadayız. Bergama’daki durum ise daha da vahimdir. Bergama merkez ve 119 Köy/Mahallede toplam 102 okul/ kurumda 1216 öğretmen ve 15.933 öğrenci mevcuttur. 6 Eylül 2021 pazartesi günü okulların açılacağı düşünüldüğünde “Telafide Bende Varım” diye başlatılan, telafi eğitimi yapılan okullarda dahi hizmetli bulunmamaktadır. Çocuklar ve öğretmenler hatta yöneticiler temizlik işlerini kendileri yapmaktadır. Azami hijyenin sağlanması gerekirken asgarisi bile sağlanamamaktadır. Çünkü işler plansız, programsız el yordamıyla yapılmaktadır. Bir süre önce İlçe Milli Eğitim Müdürü görevden alınarak eğitim uzmanı olarak görevlendirildi. Milli Eğitim Bakanı değişikliğinden sonra görevden alınan İlçe Milli Eğitim Müdürü tekrar göreve iade edildi. Okulların hazırlanması gereken dönemde 1,5 ay Bergama’da İlçe Milli Eğitim Müdürü yok. Şube Müdürleri izinde. Milli Eğitim Vekaleten yönetiliyor. Kimse ne yapacağını bilmiyor. Bu yüzden Okul yönetimleri yüz yüze eğitim ile ilgili hiçbir önlem alamamaktadır. Okullarda hizmetli olmadığı için temizlik, öğretmenler ve öğrenciler tarafından yapılmaktadır. Okullar sağlıklı ve hijyenik bir şekilde eğitim öğretime nasıl hazırlanacaktır. Hizmetli yok, dezenfektan yok. Ödenek yok. Tadilat yok. Bakım, onarım yok. Okul yönetimi ne yapacak. Milli Eğitim Bakanlığı, gerekli tüm önlemlerin alındığı ve yüz yüze eğitime hazır olduklarına ilişkin açıklamalarda bulunmuş ise de, dernek olarak bizim yaptığımız araştırmalarda, okulların açılmasına 3 gün kalmasına rağmen okul yönetimlerince şimdiye kadar hiçbir önlem alınmadığı gibi velilere de herhangi bir bilgilendirme yapılmamıştır. Bu anlamda çocuklarımızın sağlığı açısından endişeliyiz. Çocuklarımızın sağlıklı ve temiz bir okul ortamında eğitim alma hakkı vardır. Ve bunun sorumluluğu Milli Eğitim Bakanlığı’na, il ve ilçe Milli Eğitim Müdürlüklerine aittir. Bununla birlikte Doğalgaz hatları okulların kapısına kadar gelmiş olmasına rağmen dönüşümü yapılmamaktadır. 1,5 yıldır uzaktan eğitim devam ederken bakım, onarım, tadilat ve doğalgaz dönüşümü gibi çalışmaların yapılarak kullanıma hazır hale getirilmesi gerekiyordu. Beceriksizlik sayesinde olması gereken hizmetler bile yapılamamaktadır. Çözülmesi gereken bir diğer acil sorun ise, Kozak Bölgesi okulların taşıma sorunlarıdır. Taşıma sorunu acilen çözülmelidir. Bilinmelidir ki eğitim hakkı yaşam hakkından ayrı düşünülemez ve kişilerin/yöneticilerin insaf ve inisiyatifine bırakılamaz. Ayrıca yıkım kararı verilen 14 Eylül Anadolu Lisesi adeta üvey evlat muamelesi görmektedir. Depremin üzerinden 10 ay geçmesine rağmen bir çalışma yapılmamış, okulların açılmasına 3 gün kala okulun taşınmasına karar verilmiştir. Ancak nereye taşınacağı pandemi sürecinde uzun sure belirsiz kalmıştır. 17 derslikli Kız İmam Hatip Lisesi’nin 259 öğrencisi, yine 17 derslikli Erkek İmam Hatip Lisesi’nin 163 öğrencisi mevcuttur. Yani toplam 34 derslikte 422 öğrenci bulunurken, 14 Eylül Anadolu Lisesi’nde ise 17 derslikte 528 öğrenci bulunmaktadır. Erkek Anadolu İmam Hatip Lisesi ve Kız Anadolu İmam Hatip Lisesinin birleştirilerek Kız Anadolu İmam Hatip Lisesi veya Erkek İmam Hatip Lisesi’nin binası da 14 Eylül Anadolu Lisesi’ne tahsis edilsin talebimize önce olumsuz yanıt verildi. Ancak Velilerin ve kamuoyu baskısı sonucu 14 Eylül Anadolu Lisesi’nin iki Anadolu İmam Hatip Lisesi’ne taşınmasına karar verildi. Bu gelişmeler yaşanırken; pandemi koşullarında okulların sağlıklı bir şekilde açılarak eğitim öğretime başlaması ve eğitim öğretimin sürdürülebilir olması için alınmasını istediğimiz önlemler en kısa sürede hayata geçirilmelidir. Eğitimin anayasal bir hak, bir yaşam hakkı olduğu göz önüne alınarak taşıma ihaleleri yapılmalıdır. 1.5 yıldır okula gitmeyen/gidemeyen çocuklarımızın kaybedecek gün değil saat/dakikası bile yoktur. Öğrenci Veli Derneği olarak haftalardır gerekli önlemlerin alınması için okul nöbetleri gerçekleştiriyor, imza kampanyaları düzenliyor, siyasi iktidarı, MEB’ i, tüm karar alıcıları uyarıyoruz. Aşı, hijyen, temizlik, fiziki mesafe; tüm önlemler bütünlüklü bir şekilde hayata geçirilmelidir. Bugün Veli-Der olarak ülkenin her yerinde eylemdeyiz. Yetkilileri önlemler alınması noktasında bir kez daha uyarıyoruz; *Kamu kaynakları, bütçe biz velilere, halka aittir, kamusal eğitim için kullanılmak zorundadır. * Yüz yüze eğitim ve telafi eğitimi için acilen bütçe ayrılmalıdır. *40-50-60 kişilik sınıflarda Sağlık Bakanı’ nın da belirttiği 2 m’ lik mesafenin sağlanması imkansızdır. Sınıf mevcutları azaltılmalı, acilen yeterli öğretmen ataması yapılmalı ve ek derslik sağlanmalıdır. *Aşı en temel kamusal haktır, aşılanma yaygınlaştırılmalıdır. Bilgilendirme için kampanyalar yürütülmelidir. *Tüm eğitim kurumlarında hijyen, temizlik sağlanmalı, gerekli fiziksel koşullar hayata geçirilmelidir. *Şeffaf bilgi en temel hakkımızdır. Okulların çevrimiçi platformlarında yapılan hazırlıklar, alınan önlemler paylaşılmalıdır. *Eğitim alanında alınacak tüm kararlar alanın özneleri ile birlikte kararlaştırılmalıdır. 6 Eylül’ e kadar tüm kaygılarımızın giderilmesini ve sorularımızın yanıtlanmasını bekliyoruz. Çocuklarımız bizim geleceğimiz, geleceğimizi savunmakta kararlıyız. Tüm velileri, ortak geleceğimize sahip çıkan herkesi ülkenin her yerinde çocuklarımızın kamusal eğitim hakkına sahip çıkmaya çağırıyoruz. Veliler ve Veli Der olarak yapılması gereken işler ve alınması gereken önlemlerin takipçisi olacağız. Aç-kapa değil sürdürülebilir eğitim istiyoruz.”
Muratlı Hizmet - Veli-Der’in ‘AÇ-KAPA DEĞİL, SÜRDÜRÜLEBİLİR EĞİTİM İSTİYORUZ!’ başlıklı basın bildirisinde şu ifadelere yer verildi: “Endişeliyiz, kaygılıyız. Okulların açılmasına 3 gün kalmış olmasına rağmen halen belirsizliklerin sürüyor olması, sorularımızın yanıtsız kalması ve alınması gereken önlemlerin alınmamış olması kaygılarımızı artırıyor, endişelerimizi güçlendiriyor. Sınıflar seyreltilmeden fiziksel mesafenin sağlanamayacağı; fiziksel mesafe sağlanmadan ise bulaş riskinin önlenemeyeceği çok açık. Sınıfları seyreltmek te ancak ek derslik ve ek öğretmen ataması ile mümkündür. Ancak okulların açılmasına 3 gün kalmış olmasına rağmen bu konuda atılmış bir adım veya yapılan bir düzenleme yok. Soruyoruz; sınıf mevcutlarını azaltmadan öğrenci ve öğretmenleri salgından nasıl koruyacaksınız? Yaşanılacak bir olumsuzluğun sorumluluğu kimlerde olacak? Hesabını kim verecek? Biz veliler çocuklarımızın bu bilinmezlik ve risk içerisinde okullarda bulunmasının yaratacağı olumsuzluklardan kaygılanıyoruz ve MEB yöneticilerini göreve çağırıyoruz. Aşılamanın yaygınlaştırılmaması, eğitim emekçilerine ve velilere yönelik açıklamalarda aşılanmanın sadece önerilmesi, aşı olmayanların eğitim ortamlarında bulunması; bilim insanlarının delta varyantının çocukları da etkilediği 12 yaş üstünün de aşılanması gerektiği konusundaki uyarılarına rağmen sadece 15 yaş üstünün aşı hakkının olması endişelerimizi artırıyor. Yüz yüze eğitimin sürdürülebilir olduğu ülkelerde alınması gereken önlemler son derece açık olmasına, bilim insanlarının delta varyantının çocukları da etkilediği uyarılarına, vaka sayılarının artışı ve can kayıplarına rağmen aylardır gerekli önlemlerin alınmamasının bir tercih olduğunun farkındayız. Tüm çocuklarımızın eğitim hakkından sorumlu olan MEB’ in önceliğinin çocuklarımızın kamusal eğitim hakkı olmadığını görüyoruz. Salgın süresince yaşayarak gördük ki gerekli önlemler alınmadan okulların açılması durumunda yüz yüze eğitime tekrar ara veriliyor. Okulların şu anki koşullarla açılması ve devamında da gerekli önlemlerin alınmaması durumunda okullar tekrar kapanacak. Biz veliler, çocuklarımız kaybedecek tek bir güne dahi tahammülümüzün kalmadığı noktadayız. Bergama’daki durum ise daha da vahimdir. Bergama merkez ve 119 Köy/Mahallede toplam 102 okul/ kurumda 1216 öğretmen ve 15.933 öğrenci mevcuttur. 6 Eylül 2021 pazartesi günü okulların açılacağı düşünüldüğünde “Telafide Bende Varım” diye başlatılan, telafi eğitimi yapılan okullarda dahi hizmetli bulunmamaktadır. Çocuklar ve öğretmenler hatta yöneticiler temizlik işlerini kendileri yapmaktadır. Azami hijyenin sağlanması gerekirken asgarisi bile sağlanamamaktadır. Çünkü işler plansız, programsız el yordamıyla yapılmaktadır. Bir süre önce İlçe Milli Eğitim Müdürü görevden alınarak eğitim uzmanı olarak görevlendirildi. Milli Eğitim Bakanı değişikliğinden sonra görevden alınan İlçe Milli Eğitim Müdürü tekrar göreve iade edildi. Okulların hazırlanması gereken dönemde 1,5 ay Bergama’da İlçe Milli Eğitim Müdürü yok. Şube Müdürleri izinde. Milli Eğitim Vekaleten yönetiliyor. Kimse ne yapacağını bilmiyor. Bu yüzden Okul yönetimleri yüz yüze eğitim ile ilgili hiçbir önlem alamamaktadır. Okullarda hizmetli olmadığı için temizlik, öğretmenler ve öğrenciler tarafından yapılmaktadır. Okullar sağlıklı ve hijyenik bir şekilde eğitim öğretime nasıl hazırlanacaktır. Hizmetli yok, dezenfektan yok. Ödenek yok. Tadilat yok. Bakım, onarım yok. Okul yönetimi ne yapacak. Milli Eğitim Bakanlığı, gerekli tüm önlemlerin alındığı ve yüz yüze eğitime hazır olduklarına ilişkin açıklamalarda bulunmuş ise de, dernek olarak bizim yaptığımız araştırmalarda, okulların açılmasına 3 gün kalmasına rağmen okul yönetimlerince şimdiye kadar hiçbir önlem alınmadığı gibi velilere de herhangi bir bilgilendirme yapılmamıştır. Bu anlamda çocuklarımızın sağlığı açısından endişeliyiz. Çocuklarımızın sağlıklı ve temiz bir okul ortamında eğitim alma hakkı vardır. Ve bunun sorumluluğu Milli Eğitim Bakanlığı’na, il ve ilçe Milli Eğitim Müdürlüklerine aittir. Bununla birlikte Doğalgaz hatları okulların kapısına kadar gelmiş olmasına rağmen dönüşümü yapılmamaktadır. 1,5 yıldır uzaktan eğitim devam ederken bakım, onarım, tadilat ve doğalgaz dönüşümü gibi çalışmaların yapılarak kullanıma hazır hale getirilmesi gerekiyordu. Beceriksizlik sayesinde olması gereken hizmetler bile yapılamamaktadır. Çözülmesi gereken bir diğer acil sorun ise, Kozak Bölgesi okulların taşıma sorunlarıdır. Taşıma sorunu acilen çözülmelidir. Bilinmelidir ki eğitim hakkı yaşam hakkından ayrı düşünülemez ve kişilerin/yöneticilerin insaf ve inisiyatifine bırakılamaz. Ayrıca yıkım kararı verilen 14 Eylül Anadolu Lisesi adeta üvey evlat muamelesi görmektedir. Depremin üzerinden 10 ay geçmesine rağmen bir çalışma yapılmamış, okulların açılmasına 3 gün kala okulun taşınmasına karar verilmiştir. Ancak nereye taşınacağı pandemi sürecinde uzun sure belirsiz kalmıştır. 17 derslikli Kız İmam Hatip Lisesi’nin 259 öğrencisi, yine 17 derslikli Erkek İmam Hatip Lisesi’nin 163 öğrencisi mevcuttur. Yani toplam 34 derslikte 422 öğrenci bulunurken, 14 Eylül Anadolu Lisesi’nde ise 17 derslikte 528 öğrenci bulunmaktadır. Erkek Anadolu İmam Hatip Lisesi ve Kız Anadolu İmam Hatip Lisesinin birleştirilerek Kız Anadolu İmam Hatip Lisesi veya Erkek İmam Hatip Lisesi’nin binası da 14 Eylül Anadolu Lisesi’ne tahsis edilsin talebimize önce olumsuz yanıt verildi. Ancak Velilerin ve kamuoyu baskısı sonucu 14 Eylül Anadolu Lisesi’nin iki Anadolu İmam Hatip Lisesi’ne taşınmasına karar verildi. Bu gelişmeler yaşanırken; pandemi koşullarında okulların sağlıklı bir şekilde açılarak eğitim öğretime başlaması ve eğitim öğretimin sürdürülebilir olması için alınmasını istediğimiz önlemler en kısa sürede hayata geçirilmelidir. Eğitimin anayasal bir hak, bir yaşam hakkı olduğu göz önüne alınarak taşıma ihaleleri yapılmalıdır. 1.5 yıldır okula gitmeyen/gidemeyen çocuklarımızın kaybedecek gün değil saat/dakikası bile yoktur. Öğrenci Veli Derneği olarak haftalardır gerekli önlemlerin alınması için okul nöbetleri gerçekleştiriyor, imza kampanyaları düzenliyor, siyasi iktidarı, MEB’ i, tüm karar alıcıları uyarıyoruz. Aşı, hijyen, temizlik, fiziki mesafe; tüm önlemler bütünlüklü bir şekilde hayata geçirilmelidir. Bugün Veli-Der olarak ülkenin her yerinde eylemdeyiz. Yetkilileri önlemler alınması noktasında bir kez daha uyarıyoruz; *Kamu kaynakları, bütçe biz velilere, halka aittir, kamusal eğitim için kullanılmak zorundadır. * Yüz yüze eğitim ve telafi eğitimi için acilen bütçe ayrılmalıdır. *40-50-60 kişilik sınıflarda Sağlık Bakanı’ nın da belirttiği 2 m’ lik mesafenin sağlanması imkansızdır. Sınıf mevcutları azaltılmalı, acilen yeterli öğretmen ataması yapılmalı ve ek derslik sağlanmalıdır. *Aşı en temel kamusal haktır, aşılanma yaygınlaştırılmalıdır. Bilgilendirme için kampanyalar yürütülmelidir. *Tüm eğitim kurumlarında hijyen, temizlik sağlanmalı, gerekli fiziksel koşullar hayata geçirilmelidir. *Şeffaf bilgi en temel hakkımızdır. Okulların çevrimiçi platformlarında yapılan hazırlıklar, alınan önlemler paylaşılmalıdır. *Eğitim alanında alınacak tüm kararlar alanın özneleri ile birlikte kararlaştırılmalıdır. 6 Eylül’ e kadar tüm kaygılarımızın giderilmesini ve sorularımızın yanıtlanmasını bekliyoruz. Çocuklarımız bizim geleceğimiz, geleceğimizi savunmakta kararlıyız. Tüm velileri, ortak geleceğimize sahip çıkan herkesi ülkenin her yerinde çocuklarımızın kamusal eğitim hakkına sahip çıkmaya çağırıyoruz. Veliler ve Veli Der olarak yapılması gereken işler ve alınması gereken önlemlerin takipçisi olacağız. Aç-kapa değil sürdürülebilir eğitim istiyoruz.”
Yayınlanma Tarihi : 3/9/2021 20:33
Okunma Sayısı : 3964
Okunma Sayısı : 3964
Muratlı Nöbetçi Eczane
MURATLIMIZIN EN BÜYÜK SORUNU NEDİR?
Çevre ve hava kirliliği
Ulaşım ve otopark
Çarpık kentleşme
Alt yapı ve kanalizasyon
Asayiş ve uyuşturucu
Yeşil alan ve parklar
Yol ve kaldırımlar
Günlük Kurlar