Selim ATAŞ
NİMET İLE MUSİBET

                Nimetlere kavuşmanın da musibetlere maruz kalmanın da sebepleri var. Nimeti hak edenler sahip oluyorlar. Kul layık olmadıkça bela gelmez... Fakat bazıları layık olmadığı halde nimetler içinde yüzer. Ve yine bazı insanlar müstahak olmadığı halde musibetlere maruz kalıyorlar…
                Şüphesiz bunların bir kısım hikmetleri vardır. Bunun neticesi olarak Firavun gibi insanlar dünya nimetleri içinde yüzerlerken, nice insanlar sıkıntılar içinde kalıyorlar...
                İnsan hayatı nimetler ve musibetlerle iç içedir. Önemli olan bunlardaki sırrı keşfedip nimet veya musibetin ne anlama geldiğini anlamak, bilmek ve gereğine göre hareket edebilmektir.
                Bir öğrenci, öğretmen veya herhangi bir memurun vazifesindeki ihmal, kusur veya suistimalin bir kısım cezaları gerektirdiğini biliyoruz. Hele hele bu üst düzey bir yetkiliyse ve yaptığı hata büyük ve herkesi ilgilendiriyorsa; ikaz ve cezalar da o ölçüde artar.
                Bu açıdan insana bakıldığında, her şey emrine verilen yeryüzünün halifesi, yaratıkların efendisi, kumandanı ve lokomotifi olan kainat çarkı, kendisi için döndürülen ve çok önemli görevlerle bu dünyaya gönderilen insanın görevinin büyüklüğü ve sorumluluğunun ağırlığı ölçüsünde teşvik, mükafat, ikaz veya ihtarlara muhatap olacağını anlamak zor olmaz.

Görevini yaptığı müddetçe iltifat ve mükafatlara kavuşurken, şaşma ve sapma hallerinde de ikaz hatta cezaya müstahak olması kadar gayet tabii bir şey olmazsa...

Fununu cihandır meskeni beşer,
Her canlıda vardır bir lisani hal…
Ceylan derisiyle kuş kanadıyla,
Hünkar ferman eyler köle arzuhal…

Turptan oluşan ketmi ademsin,
Yaradan Mevla’ya şükreylemezsin…
Eyvah bilir misin, neye benzersin?
Çürümüş bir ağaç, kurumuş bir dal…

Tövbekâr değilsen çoktur günahın,
Nefsine uymuşsan yoktur sevabın…
Bilmem ki ne olur senin cevabın?
Sorgu melekleri sorunca sual…

Mucuzi beyandır hikmetleriyle,
Perverde eyledi nimetleriyle…
Kendi iradenle tercihlerinle,
İster roman oku, ister ilahi…

Selim Usta çok düşünme derinden,
Taşlar ağır oynamıyor yerinden…
Her şey son bulacak günün birinde,
Öteki tarafı eylersin hayal…