Ünlü ressam doğduğu ilçeye gelirse
Muratlı’da doğup büyüyen Ressam Nebahat Şimşek, yıllar sonra Muratlı’ya gelerek Atatürk Evi’ni ziyaret etti.
Gerçek bir Atatürk kadını
1958 yılında Muratlı’da dünyaya gelen Ressam Nebahat Şimşek, gerçek bir Atatürkçü olduğunu belirterek; ilk iş olarak Atatürk Evi’ni gezdi. Yurt içi ve yurt dışında 100’ün üzerinde kişisel ve karma sergi açtığı bilinen Ressam Nebahat Şimşek, resim sanatına 1990 yılında Türkiye Ressamlar Derneği Başkanı Sevim Gürsoy Tunçyıldız’ın atölyesinde çalışmalar yürüterek ve daha sonra da Bulgaristan kökenli Salim Özgür’den ders alarak atıldığını aktardı. Genelde tol üzere yağlıboya ile çalışan ressamın uzun yıllar suluboya ile resim yaptığı da öğrenildi.
Resimlerinde Muratlı’nın tesiri büyük
Emekliye ayrılınca resimle daha çok ilgilenmeye başlayan Nebahat Şimşek; “Resimlerimde genellikle doğaya geniş yer veririm. Gelincik, ayçiçeği ve buğday başağının ressamı olarak tanırlar. Memleketim Muratlı’da buğday ve başak tarlalarının içinde gelinciklerle büyüdüm. Bir gelincik bana çok anlam ifade ediyor” dedi.
Ülkemizde doğa çok katledildi
Nebahat Şimşek doğayla ilgili olarak; “Ben tabiatı çok seviyorum, tabiat insanla bir bütün. Tabiatı korumak için yeşilliği, denizi, suyu korumalıyız. Maalesef Türkiye’de, İstanbul’da doğa çok katledildi. Onun için biz doğaya hasretiz. Bulgaristan doğaya çok önem vermiş, bu çok önemli. Torunlarımıza, gelecek kuşaklara bir dünya bırakmak için yaşadığımız sürece yeşili, doğayı, denizi korumak zorundayız. Doğa, yeşillik, deniz, su varsa, insan da var. Yoksa biz de olmayacağız. Mutsuz bir toplum olacağız. Yeme, içmemize, çalışmamıza kadar, her şey doğaya bağlıdır. İnşallah, Bulgaristan doğayı korumasıyla tüm dünyaya örnek olur” ifadelerini kaydetti.
Kendini 'Aşk Kadını' olarak betimledi
Özel hayatından da kesitler veren Ressam Şimşek; “Ben aşk kadınıyım, aşk yaşamın bir parçasıdır. Ben aşkla yaşıyorum, yani onsuz yaşayamam. Aşkı doya doya yaşadım ve yaşattım. Aşk benim için çok büyük bir duygu. Platonik aşka çok önem veriyorum. Allah beni sevgi üzerine yaratmış. Ben de o sevgimi mümkün olduğu kadarıyla kimi insanlarla paylaşıyorum ama tabii ki, aşk ayrı bir şey. Eşim Bulgaristan kökenli İbrahim Kamil, Tarih hocasıydı. Kendisi benim için çok değerliydi, onunla çok büyük aşk yaşadık. Fakat kader bizi 10 yıllık evlilikten sonra ayırdı. Kendisine saygı duyuyorum, başarılar diliyorum. Mutlu olmayı hak eden bir insan ve ona mutluluklar diliyorum” diye paylaştı.
Ünlü Ressam Nebahat Şimşek kimdir?
Nebahat Şimşek, Tekirdağ’ın Muratlı ilçesinde 1958 yılında dünyaya geldi. 18 yaşında ailesiyle İstanbul Fatih sitesine yerleşti. İstanbul Üniversitesi’nde 7 yıl çalıştıktan sonra Ankara Üniversitesi’nin rektörlüğünde de 7 yıl görevde bulundu. Daha sonra 12 yıl Ankara Üniversitesi Türkçe Öğretim Merkezi’nin İstanbul Şubesi’nde (TÖMER) Öğrenci İşleri Müdürlüğü yaptıktan sonra, 2000 yılında emekli oldu.
Son göreviyle ilgili Nebahat Şimşek, “Dünyadan birçok öğrenci tanıma imkânım oldu. Benim için artık dünya çok küçük oldu. Bütün dünya insanı birdir. Öğrencilerle kardeş gibiydim, arkadaş, dostum. Onlar beni sokakta gördüğünde Türkiye’de ailesi olarak, en yakın arkadaşı olarak görüyordu. Dünyanın birçok yerlerinden ziyaret etme teklifleri aldım, fakat iş yoğunluğundan dolayı onları değerlendirmeye fırsat bulamadım. Dünya gerçekten çok küçük ve hepimiz aynıyız. Onun için resim sergileri gibi kültür etkinliklerini daha fazla yapmalı, birbirimizle daha fazla kaynaşmalıyız” diye paylaştı.
Şimşek, 10 yılı aşkın süredir Ressamlar Derneği Yönetim Kurulu Üyeliği, 20 yılı aşkın süredir de Ankara Tekirdağ Yardımlaşma ve Kültür Derneği Yönetim Kurulu Üyeliği ve Saymanlığı yapmaktadır.
Gerçek bir Atatürk kadını
1958 yılında Muratlı’da dünyaya gelen Ressam Nebahat Şimşek, gerçek bir Atatürkçü olduğunu belirterek; ilk iş olarak Atatürk Evi’ni gezdi. Yurt içi ve yurt dışında 100’ün üzerinde kişisel ve karma sergi açtığı bilinen Ressam Nebahat Şimşek, resim sanatına 1990 yılında Türkiye Ressamlar Derneği Başkanı Sevim Gürsoy Tunçyıldız’ın atölyesinde çalışmalar yürüterek ve daha sonra da Bulgaristan kökenli Salim Özgür’den ders alarak atıldığını aktardı. Genelde tol üzere yağlıboya ile çalışan ressamın uzun yıllar suluboya ile resim yaptığı da öğrenildi.
Resimlerinde Muratlı’nın tesiri büyük
Emekliye ayrılınca resimle daha çok ilgilenmeye başlayan Nebahat Şimşek; “Resimlerimde genellikle doğaya geniş yer veririm. Gelincik, ayçiçeği ve buğday başağının ressamı olarak tanırlar. Memleketim Muratlı’da buğday ve başak tarlalarının içinde gelinciklerle büyüdüm. Bir gelincik bana çok anlam ifade ediyor” dedi.
Ülkemizde doğa çok katledildi
Nebahat Şimşek doğayla ilgili olarak; “Ben tabiatı çok seviyorum, tabiat insanla bir bütün. Tabiatı korumak için yeşilliği, denizi, suyu korumalıyız. Maalesef Türkiye’de, İstanbul’da doğa çok katledildi. Onun için biz doğaya hasretiz. Bulgaristan doğaya çok önem vermiş, bu çok önemli. Torunlarımıza, gelecek kuşaklara bir dünya bırakmak için yaşadığımız sürece yeşili, doğayı, denizi korumak zorundayız. Doğa, yeşillik, deniz, su varsa, insan da var. Yoksa biz de olmayacağız. Mutsuz bir toplum olacağız. Yeme, içmemize, çalışmamıza kadar, her şey doğaya bağlıdır. İnşallah, Bulgaristan doğayı korumasıyla tüm dünyaya örnek olur” ifadelerini kaydetti.
Kendini 'Aşk Kadını' olarak betimledi
Özel hayatından da kesitler veren Ressam Şimşek; “Ben aşk kadınıyım, aşk yaşamın bir parçasıdır. Ben aşkla yaşıyorum, yani onsuz yaşayamam. Aşkı doya doya yaşadım ve yaşattım. Aşk benim için çok büyük bir duygu. Platonik aşka çok önem veriyorum. Allah beni sevgi üzerine yaratmış. Ben de o sevgimi mümkün olduğu kadarıyla kimi insanlarla paylaşıyorum ama tabii ki, aşk ayrı bir şey. Eşim Bulgaristan kökenli İbrahim Kamil, Tarih hocasıydı. Kendisi benim için çok değerliydi, onunla çok büyük aşk yaşadık. Fakat kader bizi 10 yıllık evlilikten sonra ayırdı. Kendisine saygı duyuyorum, başarılar diliyorum. Mutlu olmayı hak eden bir insan ve ona mutluluklar diliyorum” diye paylaştı.
Ünlü Ressam Nebahat Şimşek kimdir?
Nebahat Şimşek, Tekirdağ’ın Muratlı ilçesinde 1958 yılında dünyaya geldi. 18 yaşında ailesiyle İstanbul Fatih sitesine yerleşti. İstanbul Üniversitesi’nde 7 yıl çalıştıktan sonra Ankara Üniversitesi’nin rektörlüğünde de 7 yıl görevde bulundu. Daha sonra 12 yıl Ankara Üniversitesi Türkçe Öğretim Merkezi’nin İstanbul Şubesi’nde (TÖMER) Öğrenci İşleri Müdürlüğü yaptıktan sonra, 2000 yılında emekli oldu.
Son göreviyle ilgili Nebahat Şimşek, “Dünyadan birçok öğrenci tanıma imkânım oldu. Benim için artık dünya çok küçük oldu. Bütün dünya insanı birdir. Öğrencilerle kardeş gibiydim, arkadaş, dostum. Onlar beni sokakta gördüğünde Türkiye’de ailesi olarak, en yakın arkadaşı olarak görüyordu. Dünyanın birçok yerlerinden ziyaret etme teklifleri aldım, fakat iş yoğunluğundan dolayı onları değerlendirmeye fırsat bulamadım. Dünya gerçekten çok küçük ve hepimiz aynıyız. Onun için resim sergileri gibi kültür etkinliklerini daha fazla yapmalı, birbirimizle daha fazla kaynaşmalıyız” diye paylaştı.
Şimşek, 10 yılı aşkın süredir Ressamlar Derneği Yönetim Kurulu Üyeliği, 20 yılı aşkın süredir de Ankara Tekirdağ Yardımlaşma ve Kültür Derneği Yönetim Kurulu Üyeliği ve Saymanlığı yapmaktadır.
Muratlı Nöbetçi Eczane
MURATLIMIZIN EN BÜYÜK SORUNU NEDİR?
Çevre ve hava kirliliği
Ulaşım ve otopark
Çarpık kentleşme
Alt yapı ve kanalizasyon
Asayiş ve uyuşturucu
Yeşil alan ve parklar
Yol ve kaldırımlar
Günlük Kurlar