Tren kazasında flaş gelişme
Muratlı ile Çorlu arasında yaşanan ve 25 kişinin yaşamını yitirdiği tren kazasına ilişkin önemli bir gelişme yaşandı. Çorlu Cumhuriyet Başsavcılığı, makinistler, tren şefi ve TCDD’nin üst yönetiminde yer alan kişiler hakkında kovuşturmaya yer olmadığı yönünde karar verdi.
Çorlu Cumhuriyet Savcılarından Galip Yılmaz Özkurşun tarafından verilen bahse konu kararda; soruşturma aşamasında makinistler Halil Altınkaya ve Suat Şahin ile kaza yapan tren şefi Hüseyin Kahraman isimli şahısların şüpheli sıfatıyla savunmalarının alındığı ve savunmalarından özetle; saat 17.10 civarında menfez üzerinden geçerken lokomotifin aniden kontrolsüzce bulunduğu raydan yukarıya doğru zıpladığı ve tekrar raya oturduğu, sonrasında hızla fren yaptıklarını ve acil durdurma butonuna bastıklarını, olayın olduğu yerde kendilerine daha önceden bildirilen herhangi bir kısıtlama bilgisi ya da olağan dışı bilgi olmadığını, menfez ile ray arasındaki toprak boşalmasını önceden bilebilmelerinin mümkün olmadığını, gözle de görülebilecek bir husus olmadığını, olay sonrasında derhal kumanda merkezi ile ilgili kurum ve kuruluşlara haber verdiklerini, yolculuk öncesi ve esnasında uygulanması gereken prosedürleri uyguladıklarını kaydederek, suçlamayı kabul etmedikleri belirtildi.
Dosyaya sunulan 8 Ekim 2018 tarihli bilirkişi raporundan özetle; trenin hızının saatte 110 kilometre civarında olduğu, kazanın meydana geldiği kesimde izin verilen hız limiti dahilinde olduğu, bu bağlamda makinistler tarafından hız ihlalinin olmadığı, aynı gün içerisinde kazanın meydana geldiği hat üzerinden daha öncesinde birden fazla trenin geçiş yapmış olduğu ve hat ile ilgili herhangi bir olumsuz görüş belirtilmediği, lokomotif kabin içerisindeki kamera görüntülerinden hat geometrisinin düşey yöndeki bozulmasının lokomotifin geçmesiyle oluştuğu kanaatini güçlendirdiği, makinistin bu esnada koltuktan yükseldiği ve tekrar koltuğuna oturduğu, aynı anda yan kamera görüntüsünde arka vagon tekerinin raydan çıktığı ve devrildiği, makinistin hatta bir anormallik olmasını hissetmesiyle birlikte seri fren yaptığı, makinistin seri fren yapması sonucunda uzun sürüklenme mesafesinin önüne geçildiği ve meydana gelebilecek kayıpların artmasına engel olarak kazanın şiddetini azalttığı sonucuna ulaşıldığı ve bu nedenle makinistlerin olayda kusurlu bulunmadıkları hususlarının aktarıldığı bilgisine yer verildi.
Bahse konu kararda, “Aynı bilirkişi raporunda olayla ilgili olarak TCDD 1. Bölge Müdürlüğü Halkalı 14. Demiryolu Bakım Müdürlüğünde Demiryolu Bakım Müdürü olarak görev yapan Turgut Kurt, TCDD 1. Bölge Müdürlüğü Halkalı 14. Demiryolu Bakım Müdürlüğü Çerkezköy 143. Yol Bakım Şefliği’nde Yol Bakım Onarım Şefi olarak görev yapan Özkan Polat, TCDD bünyesinde Köprüler Şefi olarak görev yapan Çetin Yıldırım, TCDD 1. Bölge Müdürlüğü Halkalı 14. Demiryolu Bakım Müdürlüğü Çerkezköy 143. Yol Bakım Şefliği’nde Hat Bakım ve Onarım Memuru olarak görev yapan Celalettin Çabuk'un kusurlu olduklarının belirtildiği, gerek dosya içerisine sunulan birtakım dilekçeler ve ifadelerde gerekse dosyamız ile birleşen ayrı suç duyurusu şeklinde oluşturulan dosyada bilirkişi raporunda kusurlu olarak belirtilen ve yukarıda isimleri yer alan şüpheliler dışında bazı siyasetçiler ile TCDD yönetiminde yer alan bürokratlar hakkında da suç duyurusunda bulunularak şikâyetçi olunduğu, tazminat sorumluluğu ile ceza hukukunda aranan sorumluluğun ve kriterlerin farklı nitelik ve kapsamda olduğu, nitekim ceza hukuku sorumluluğu dışında kalan diğer hallerde kusursuz sorumluluk hallerinin dahi düzenlendiği, ceza hukukunda ise eylemin meydana gelmesinde doğrudan kusuru bulunmayan kişilerin eylem ile kusurlu davranışları arasında illiyet bağı kurulamayacağı, kusur durumu belirlenir iken meydana gelen somut olaydan hareket edilerek; olayın meydana gelmesinde doğrudan sorumlulukları bulunan kişilerin kusuru dolayısıyla ceza soruşturma ya da kovuşturmasında şüpheli ya da sanık olabilecekleri, meydana gelen tren kazası olayı ile ilgili olarak yürütülen soruşturmada, olayın meydana gelmesi ile ceza hukuku bağlamında illiyet kurularak kendisine kusur atfedilebilecek bilirkişi raporunda yer alan ve yukarıda belirtilen isimler dışında herhangi bir kimsenin bulunmadığı görülmekle” sözcükleri yer aldı.
Aynı kararda; şüpheliler siyasetçiler, bürokratlar ve TCDD’nin üst yönetiminde yer alan kişiler, Halil Altınkaya, Suat Şahin ve Hüseyin Kahraman hakkında tüm mağdur ve müştekilere yönelik atılı suçtan delil yetersizliği nedeniyle kamu adına kovuşturmaya yer olmadığı kaydedildi.
Çorlu Cumhuriyet Savcılarından Galip Yılmaz Özkurşun tarafından verilen bahse konu kararda; soruşturma aşamasında makinistler Halil Altınkaya ve Suat Şahin ile kaza yapan tren şefi Hüseyin Kahraman isimli şahısların şüpheli sıfatıyla savunmalarının alındığı ve savunmalarından özetle; saat 17.10 civarında menfez üzerinden geçerken lokomotifin aniden kontrolsüzce bulunduğu raydan yukarıya doğru zıpladığı ve tekrar raya oturduğu, sonrasında hızla fren yaptıklarını ve acil durdurma butonuna bastıklarını, olayın olduğu yerde kendilerine daha önceden bildirilen herhangi bir kısıtlama bilgisi ya da olağan dışı bilgi olmadığını, menfez ile ray arasındaki toprak boşalmasını önceden bilebilmelerinin mümkün olmadığını, gözle de görülebilecek bir husus olmadığını, olay sonrasında derhal kumanda merkezi ile ilgili kurum ve kuruluşlara haber verdiklerini, yolculuk öncesi ve esnasında uygulanması gereken prosedürleri uyguladıklarını kaydederek, suçlamayı kabul etmedikleri belirtildi.
Dosyaya sunulan 8 Ekim 2018 tarihli bilirkişi raporundan özetle; trenin hızının saatte 110 kilometre civarında olduğu, kazanın meydana geldiği kesimde izin verilen hız limiti dahilinde olduğu, bu bağlamda makinistler tarafından hız ihlalinin olmadığı, aynı gün içerisinde kazanın meydana geldiği hat üzerinden daha öncesinde birden fazla trenin geçiş yapmış olduğu ve hat ile ilgili herhangi bir olumsuz görüş belirtilmediği, lokomotif kabin içerisindeki kamera görüntülerinden hat geometrisinin düşey yöndeki bozulmasının lokomotifin geçmesiyle oluştuğu kanaatini güçlendirdiği, makinistin bu esnada koltuktan yükseldiği ve tekrar koltuğuna oturduğu, aynı anda yan kamera görüntüsünde arka vagon tekerinin raydan çıktığı ve devrildiği, makinistin hatta bir anormallik olmasını hissetmesiyle birlikte seri fren yaptığı, makinistin seri fren yapması sonucunda uzun sürüklenme mesafesinin önüne geçildiği ve meydana gelebilecek kayıpların artmasına engel olarak kazanın şiddetini azalttığı sonucuna ulaşıldığı ve bu nedenle makinistlerin olayda kusurlu bulunmadıkları hususlarının aktarıldığı bilgisine yer verildi.
Bahse konu kararda, “Aynı bilirkişi raporunda olayla ilgili olarak TCDD 1. Bölge Müdürlüğü Halkalı 14. Demiryolu Bakım Müdürlüğünde Demiryolu Bakım Müdürü olarak görev yapan Turgut Kurt, TCDD 1. Bölge Müdürlüğü Halkalı 14. Demiryolu Bakım Müdürlüğü Çerkezköy 143. Yol Bakım Şefliği’nde Yol Bakım Onarım Şefi olarak görev yapan Özkan Polat, TCDD bünyesinde Köprüler Şefi olarak görev yapan Çetin Yıldırım, TCDD 1. Bölge Müdürlüğü Halkalı 14. Demiryolu Bakım Müdürlüğü Çerkezköy 143. Yol Bakım Şefliği’nde Hat Bakım ve Onarım Memuru olarak görev yapan Celalettin Çabuk'un kusurlu olduklarının belirtildiği, gerek dosya içerisine sunulan birtakım dilekçeler ve ifadelerde gerekse dosyamız ile birleşen ayrı suç duyurusu şeklinde oluşturulan dosyada bilirkişi raporunda kusurlu olarak belirtilen ve yukarıda isimleri yer alan şüpheliler dışında bazı siyasetçiler ile TCDD yönetiminde yer alan bürokratlar hakkında da suç duyurusunda bulunularak şikâyetçi olunduğu, tazminat sorumluluğu ile ceza hukukunda aranan sorumluluğun ve kriterlerin farklı nitelik ve kapsamda olduğu, nitekim ceza hukuku sorumluluğu dışında kalan diğer hallerde kusursuz sorumluluk hallerinin dahi düzenlendiği, ceza hukukunda ise eylemin meydana gelmesinde doğrudan kusuru bulunmayan kişilerin eylem ile kusurlu davranışları arasında illiyet bağı kurulamayacağı, kusur durumu belirlenir iken meydana gelen somut olaydan hareket edilerek; olayın meydana gelmesinde doğrudan sorumlulukları bulunan kişilerin kusuru dolayısıyla ceza soruşturma ya da kovuşturmasında şüpheli ya da sanık olabilecekleri, meydana gelen tren kazası olayı ile ilgili olarak yürütülen soruşturmada, olayın meydana gelmesi ile ceza hukuku bağlamında illiyet kurularak kendisine kusur atfedilebilecek bilirkişi raporunda yer alan ve yukarıda belirtilen isimler dışında herhangi bir kimsenin bulunmadığı görülmekle” sözcükleri yer aldı.
Aynı kararda; şüpheliler siyasetçiler, bürokratlar ve TCDD’nin üst yönetiminde yer alan kişiler, Halil Altınkaya, Suat Şahin ve Hüseyin Kahraman hakkında tüm mağdur ve müştekilere yönelik atılı suçtan delil yetersizliği nedeniyle kamu adına kovuşturmaya yer olmadığı kaydedildi.
Yayınlanma Tarihi : 28/2/2019 23:21
Okunma Sayısı : 3178
Okunma Sayısı : 3178
Muratlı Nöbetçi Eczane
MURATLIMIZIN EN BÜYÜK SORUNU NEDİR?
Çevre ve hava kirliliği
Ulaşım ve otopark
Çarpık kentleşme
Alt yapı ve kanalizasyon
Asayiş ve uyuşturucu
Yeşil alan ve parklar
Yol ve kaldırımlar
Günlük Kurlar