TBMM'de Ergene polemiği
Trakyalı vekillerin TBMM tutanaklarına geçen tartışmaları, Ergene Nehri’nin kirliliğinin giderilmesinde ortak bir çalışmanın olamayacağını gözler önüne serdi.
Muratlı Hizmet - TBMM Çevre Komisyonu Üyesi ve CHP Kırklareli Milletvekili Vecdi Gündoğdu’nun Ergene Nehri’nden alınmış su örneklerini kürsüden gösterdiği görüşmelerde, AK Parti Kırklareli Milletvekili Selahattin Minsolmaz’ın kavanozlardaki suyun CHP’li belediyelerce atık suyun alıcı ortama verildiği noktadan alındığı kanaatinde olduklarını söylemesi üzerine tartışma şiddetlendi.
Kürsüye elinde Ergene’den alınmış suyun olduğu kavanozlarla çıkan Gündoğdu; “Konumuz yine Ergene, uzun yıllardan bu yana maalesef çözülemedi. Sanayi atıklarının yanında zirai ilaçlama, gübreleme ve evsel atıkların da karıştığı Ergene Nehri artık halk sağlığı ve gıda güvenliği sorunu hâline gelmiştir. Yirmi yıllık AKP Hükümetlerinin 8 Çevre Bakanının temizlemeyi başaramadığı, Trakya’nın hayat damarları olan Ergene Nehri’ne neden hâlâ zehir akmaya devam ediyor. Kimdir bunun sorumlusu? Sorumlular yirmi yıldan bu yana görev yapanlardır maalesef yani şu andaki AKP Hükümetleridir, buna “Dur” diyemeyen, bugüne kadar görev yapan 8 Çevre Bakanıdır. Değerli arkadaşlar, temizlediğiniz Ergene’nin suyu bu. Bir bakın bakalım şöyle, bir bakın, içilebilir nitelikte olduğunu gösteren bir kanıt var mı burada? Maalesef, yok. Buradaki AK Parti’li milletvekili arkadaşlarıma söylüyorum: şundan yarım çay bardağı içsinler, ben buradaki kavanozu içeceğim. Yirmi yılda 8 bakanın hepsi başarısız. Çıkın, bunları söyleyin, bir özür dileyin, bir özür dileyin ya, itiraf edin; sonra da şu komisyonu kuralım, hep birlikte de bunun tekrar düzelmesi için biz de size katkı koyalım. Her gün biraz daha fazla zehir saçan, kapkara akmaya devam eden suyumuzun bugünkü hâli hiç mi yüzünüzü kızartmadı değerli arkadaşlar? Ama biliyoruz ki Ergene’den akan kara sular, AKP’nin yüzünün karası, 8 Bakanın da aynı zamanda yüzünün karasıdır; bunu da unutmayın. Varlıklarımızı, vatanın her bir karış toprağını, suyunu, havasını olağanüstü çabayla koruyup gelecek nesillere yani doğmamış torunlarımıza tertemiz bir miras bırakmak zorundayız. Yine gazeteler şunu yazarsa “AKP ve MHP oylarıyla Ergene konusu reddedildi.” diye, inanın, Trakya halkı da bunun hesabını sizden soracaktır” ifadelerini kullandı.
Gündoğdu’nun ardından İYİ Parti Grubu adına Edirne Milletvekili Orhan Çakırlar söz aldı. Çakırlar; “Söz konusu Trakya olunca, söz konusu Ergene olunca bu Mecliste bulunan herkesin çevreye duyarlı olduğunu bire bir konuştuğumuzda duyar gibiyim ama icraata geldiğimizde, maalesef, böyle bir şeyi görmemiz söz konusu değil. Ergene Nehri; Meriç, Tunca, Arda gibi dışarıda kökü olan nehir değildir, kendi iç nehrimizdir. Yani kirletiyorsak bunu ne Yunanistan'a ne de Bulgaristan'a mal edemeyiz, bunun maliyeti bizim üzerimizdedir. Çocukluğumda yüzdüğüm, balık tuttuğum, suyunu içtiğim bir nehrin bugün açık bir kanalizasyondan daha kötü olduğunu o bölgeyi bilenler, gezenler de görmüşlerdir. Şimdi, bunun başka etkileri de var. Bugün derin deşarjla Marmara'ya bastığımız Ergene'nin bir kısım suyunun müsilaja sebep olduğunu söyleyen ilim adamları var. Şimdi, Ergene'yi kirlettik, Marmara'yı kirlettik, sıra sonra Saros Körfezi'ne mi gelmekte? Bugün Saros üzerinde mahkeme kararları işlem yapılamamasını istemekteyken bile, hâlâ faaliyet alanının içerisinde. Eğer Ergene Nehri'ni temizleyemezsek dünyanın en güzel körfezlerinden biri olan Saros Körfezi'nin akıbetinin Marmara gibi, Ergene Nehri gibi olacağından kimsenin zerre kadar kuşkusu olmasın. Dolayısıyla, mesela bugün yaşadığımız, dünyanın kabul ettiği bu Covid-19 hastalığı geçici, bu yıl belki önümüzdeki yıl bitecek; ama Ergene'nin çevreye verdiği zarar, kanserojen yayılmalar gün geçtikçe artmakta, Trakya'da normalde ölüm vakaları 80'li yaşlardayken bu daha aşağıya düşmektedir. Sizden, bütün Meclis üyelerinden, Meclisteki milletvekili arkadaşlarımdan bu öneriye destek vermelerini bir Trakyalı olarak, bir Edirneli olarak, bir evladı fatihan olarak rica ediyorum. Eğer, bunu biz beceremezsek Çanakkale'deki şehitlerimizin kemikleri sızlar, Paşa Yiğit Bey'in kemikleri sızlar, Evranosoğlu'nun kemikleri sızlar, Gazi I. Murat Han'ın kemikleri sızlar. Gelin, bu araştırma önergesine "Evet" deyin ve çevreciliğin en güzel örneklerinden birini bu güzel yurdumuzun bu parçasında gösterelim” dedi.
HDP Grubu adına söz alan İzmir Milletvekili Murat Çepni ise, Ergene Derin Deşarj Projesi’nin zehri alıp halının altına itmekten ibaret bir proje olduğunu öne sürerek; “Yıldız Dağları'ndan tertemiz doğan Ergene Nehri yaklaşık 10 kilometre sonrasında zehir akmaya başladı. Peki, Ergene Nehri neden kirlendi? Çünkü etrafında yaklaşık 2 bin tane sanayi tesisi var. Şimdi, biz bu sanayi tesislerinin çalışma prensiplerini, çalışma durumlarını ele almadığımızda sanki Ergene Nehri kendiliğinden kirleniyormuş da iktidar da bunu temizlemeye çalışırken eksiklikler yapıyor gibi algılanıyor. Oysa tam tersine, tartışmamız gereken şey bütün bu kirliliklerin temel sebebinin ne olduğu meselesidir. Aynı şey Marmara Denizi'yle de ilgili çünkü yıllardır Ergene Nehri'nin temizlenmesi tartışması yapılırken Marmara Denizi'nin zehirleneceği uyarısını da bilim insanları defaatle yaptılar fakat bugün acı gerçekle çok net bir biçimde karşı karşıya kalmış bulunuyoruz. Şimdi, Ergene Nehri'nin temizlenmesi çalışmalarında Derin Deniz Deşarjı Projesi 2011'de devreye giriyor fakat bunun da Marmara Denizi'nde olduğu gibi, kirliliği, zehri alıp halının altına itmekten ibaret bir proje, bir sistem olduğu ortaya çıktı” dedi.
AK Parti Grubu adına söz alan Selahattin Minsolmaz, CHP’nin Ergene Nehri'nde kirliliğin araştırılması ve canlı yaşamına etkileri ile yapılacak uygulamalar hakkında vermiş olduğu meclis araştırması açılması yönündeki grup önerisi hakkında konuştu. Minsolmaz; “Evet, hatipler Ergene Nehri'nin kirliliğine ilişkin önemli açıklamalarda bulundu ve bu konuda hassasiyetlerini dile getirdiler ama enteresan bir ironi, sayın vekilimin burada kirliliğe ilişkin göstermiş olduğu kavanozlardaki suyun doğruluğuna şüphe yok ama Cumhuriyet Halk Partili belediyelerin Devlet Su İşleri eliyle yapılmış olan fakat çalıştırılamayan atık su arıtma tesislerinin herhâlde alıcı ortama verildiği noktadan alındığı kanaatindeyiz” dedi.
Bu sözler üzerine CHP’li Tekirdağ Milletvekili İlhami Özcan Aygun; “Masmavi akıyordu Ergene” diye seslendi. Minsolmaz’ın; “Evet, Cumhurbaşkanımızın Başbakan olduğu dönemde…” demesi üzerine Aygun; “Ayıp, ayıp! Bir Trakyalı olarak ayıp Sayın Vekil!” ifadelerini kullandı.
AK Parti Elazığ Milletvekili Zülfü Demirbağ’ın da bu sırada ‘Dinle ya!’ dediği kayıtlara geçti.
Daha sonra Minsolmaz; “İlhami ağabey, dinlersen anlatacağım ama. Dinlerseniz bunları da öğrenmenizde fayda var” diyerek sözlerine devam etti. AK Parti Kırklareli Milletvekili Selahattin Minsolmaz, Türkiye'de bugüne kadar yapılmış en büyük entegre çevre projelerinden birinin Ergene Havzası Koruma Eylem Planı olduğunu ve bu eylem planında 15 adımın çok önemli kısımlarının gerçekleştirildiğini söyledi.
Minsolmaz; “Bu eylem planı başladığı zaman, 10 bin nüfusun üzerinde olan Trakya'daki 13 yerleşim yerinin hiçbir tanesinin atık su arıtma tesisi olmadan Ergene Nehri'ne deşarj ediliyordu. Hamdolsun, bu proje kapsamında, çoğu da Cumhuriyet Halk Partisi belediyesi olan bu 12 belediyenin tamamının atık su arıtma tesisleri yapıldı ve şimdi bununla kalmadı; sanayi alanlarındaki kirliliği önlemek amacıyla da ıslah OSB'ler yapılarak, 10 tane ıslah OSB, ıslah şartlarını sağlamak suretiyle OSB'ye dönüştürüldü. Müşterek atık su arıtma tesisi yapılmak suretiyle de sanayi yükünün alıcı ortama verilmemesi yönünde ciddi bir mesafe kat edildi. Tabii, bunlar yapılırken bu eylem planının içerisinde Tarım Orman Bakanlığı’nın yürütümü içerisinde aynı zamanda Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın finansmanıyla müşterek arıtma tesislerinin yapılmasında belli bir noktaya gelindi. Bu sürecin içerisinde, üzücü olan 21'inci yüzyıla kalması çevre düzeni planlarının... Hamdolsun, bunların da tamamı AK PARTİ döneminde 2004 yılında 1/100.000 ölçekli çevre düzeni planları, 2009 yılında revizyonu, 2012 yılında da il çevre düzen planları yapılabildi. Dolayısıyla bugüne kadar AK Parti Hükümetinden başka hiç kimsenin de samimi olarak Ergene’nin temizlenmesine ilişkin bir çaba sarf etmediğini tarih bize gösteriyor. Bundan kimsenin endişesi olmasın; Haliç’in temizlendiği gibi Ergene de temizlenecek. Vekilimin gösterdiği gibi içme suyu kalitesinde bir su seviyesine getirme iddiamız yok, tarımda kullanılacak su seviyesine getirme çabamız var. Evet, Ergene Nehri kendi debisinin 4 katı bir debiyle akmaktadır, 3 katı debi atıklardan gelmektedir. Membasıyla mansabı arasında çok ciddi fark vardır ama bunun mesulü AK Parti olmadığı gibi yerel yönetimlerin de bu konuda duyarlılık göstermesi gerekmektedir” dedi.
Minsolmaz’ın sözlerine CHP’li Edirne Milletvekili Gaytancıoğlu ve Kırklarelili Vekil Kayan tepki gösterdi.
AK Partili Minsolmaz daha sonra sosyal medya hesabından; “CHP grup önerisi hakkındaki konuşmamda, tüm gerçekleri rakamlarla ifade edince çevreciliğe dair tek icraatları olan Temel Atmama Töreni ile tarihe geçenler, laf ve bahane üretmekten başka bir şey yapmayanlar rahatsız oldu. Bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olanlara; acı da olsa gerçekleri anlatmak gerek” paylaşımında bulundu.
Muratlı Hizmet - TBMM Çevre Komisyonu Üyesi ve CHP Kırklareli Milletvekili Vecdi Gündoğdu’nun Ergene Nehri’nden alınmış su örneklerini kürsüden gösterdiği görüşmelerde, AK Parti Kırklareli Milletvekili Selahattin Minsolmaz’ın kavanozlardaki suyun CHP’li belediyelerce atık suyun alıcı ortama verildiği noktadan alındığı kanaatinde olduklarını söylemesi üzerine tartışma şiddetlendi.
Kürsüye elinde Ergene’den alınmış suyun olduğu kavanozlarla çıkan Gündoğdu; “Konumuz yine Ergene, uzun yıllardan bu yana maalesef çözülemedi. Sanayi atıklarının yanında zirai ilaçlama, gübreleme ve evsel atıkların da karıştığı Ergene Nehri artık halk sağlığı ve gıda güvenliği sorunu hâline gelmiştir. Yirmi yıllık AKP Hükümetlerinin 8 Çevre Bakanının temizlemeyi başaramadığı, Trakya’nın hayat damarları olan Ergene Nehri’ne neden hâlâ zehir akmaya devam ediyor. Kimdir bunun sorumlusu? Sorumlular yirmi yıldan bu yana görev yapanlardır maalesef yani şu andaki AKP Hükümetleridir, buna “Dur” diyemeyen, bugüne kadar görev yapan 8 Çevre Bakanıdır. Değerli arkadaşlar, temizlediğiniz Ergene’nin suyu bu. Bir bakın bakalım şöyle, bir bakın, içilebilir nitelikte olduğunu gösteren bir kanıt var mı burada? Maalesef, yok. Buradaki AK Parti’li milletvekili arkadaşlarıma söylüyorum: şundan yarım çay bardağı içsinler, ben buradaki kavanozu içeceğim. Yirmi yılda 8 bakanın hepsi başarısız. Çıkın, bunları söyleyin, bir özür dileyin, bir özür dileyin ya, itiraf edin; sonra da şu komisyonu kuralım, hep birlikte de bunun tekrar düzelmesi için biz de size katkı koyalım. Her gün biraz daha fazla zehir saçan, kapkara akmaya devam eden suyumuzun bugünkü hâli hiç mi yüzünüzü kızartmadı değerli arkadaşlar? Ama biliyoruz ki Ergene’den akan kara sular, AKP’nin yüzünün karası, 8 Bakanın da aynı zamanda yüzünün karasıdır; bunu da unutmayın. Varlıklarımızı, vatanın her bir karış toprağını, suyunu, havasını olağanüstü çabayla koruyup gelecek nesillere yani doğmamış torunlarımıza tertemiz bir miras bırakmak zorundayız. Yine gazeteler şunu yazarsa “AKP ve MHP oylarıyla Ergene konusu reddedildi.” diye, inanın, Trakya halkı da bunun hesabını sizden soracaktır” ifadelerini kullandı.
Gündoğdu’nun ardından İYİ Parti Grubu adına Edirne Milletvekili Orhan Çakırlar söz aldı. Çakırlar; “Söz konusu Trakya olunca, söz konusu Ergene olunca bu Mecliste bulunan herkesin çevreye duyarlı olduğunu bire bir konuştuğumuzda duyar gibiyim ama icraata geldiğimizde, maalesef, böyle bir şeyi görmemiz söz konusu değil. Ergene Nehri; Meriç, Tunca, Arda gibi dışarıda kökü olan nehir değildir, kendi iç nehrimizdir. Yani kirletiyorsak bunu ne Yunanistan'a ne de Bulgaristan'a mal edemeyiz, bunun maliyeti bizim üzerimizdedir. Çocukluğumda yüzdüğüm, balık tuttuğum, suyunu içtiğim bir nehrin bugün açık bir kanalizasyondan daha kötü olduğunu o bölgeyi bilenler, gezenler de görmüşlerdir. Şimdi, bunun başka etkileri de var. Bugün derin deşarjla Marmara'ya bastığımız Ergene'nin bir kısım suyunun müsilaja sebep olduğunu söyleyen ilim adamları var. Şimdi, Ergene'yi kirlettik, Marmara'yı kirlettik, sıra sonra Saros Körfezi'ne mi gelmekte? Bugün Saros üzerinde mahkeme kararları işlem yapılamamasını istemekteyken bile, hâlâ faaliyet alanının içerisinde. Eğer Ergene Nehri'ni temizleyemezsek dünyanın en güzel körfezlerinden biri olan Saros Körfezi'nin akıbetinin Marmara gibi, Ergene Nehri gibi olacağından kimsenin zerre kadar kuşkusu olmasın. Dolayısıyla, mesela bugün yaşadığımız, dünyanın kabul ettiği bu Covid-19 hastalığı geçici, bu yıl belki önümüzdeki yıl bitecek; ama Ergene'nin çevreye verdiği zarar, kanserojen yayılmalar gün geçtikçe artmakta, Trakya'da normalde ölüm vakaları 80'li yaşlardayken bu daha aşağıya düşmektedir. Sizden, bütün Meclis üyelerinden, Meclisteki milletvekili arkadaşlarımdan bu öneriye destek vermelerini bir Trakyalı olarak, bir Edirneli olarak, bir evladı fatihan olarak rica ediyorum. Eğer, bunu biz beceremezsek Çanakkale'deki şehitlerimizin kemikleri sızlar, Paşa Yiğit Bey'in kemikleri sızlar, Evranosoğlu'nun kemikleri sızlar, Gazi I. Murat Han'ın kemikleri sızlar. Gelin, bu araştırma önergesine "Evet" deyin ve çevreciliğin en güzel örneklerinden birini bu güzel yurdumuzun bu parçasında gösterelim” dedi.
HDP Grubu adına söz alan İzmir Milletvekili Murat Çepni ise, Ergene Derin Deşarj Projesi’nin zehri alıp halının altına itmekten ibaret bir proje olduğunu öne sürerek; “Yıldız Dağları'ndan tertemiz doğan Ergene Nehri yaklaşık 10 kilometre sonrasında zehir akmaya başladı. Peki, Ergene Nehri neden kirlendi? Çünkü etrafında yaklaşık 2 bin tane sanayi tesisi var. Şimdi, biz bu sanayi tesislerinin çalışma prensiplerini, çalışma durumlarını ele almadığımızda sanki Ergene Nehri kendiliğinden kirleniyormuş da iktidar da bunu temizlemeye çalışırken eksiklikler yapıyor gibi algılanıyor. Oysa tam tersine, tartışmamız gereken şey bütün bu kirliliklerin temel sebebinin ne olduğu meselesidir. Aynı şey Marmara Denizi'yle de ilgili çünkü yıllardır Ergene Nehri'nin temizlenmesi tartışması yapılırken Marmara Denizi'nin zehirleneceği uyarısını da bilim insanları defaatle yaptılar fakat bugün acı gerçekle çok net bir biçimde karşı karşıya kalmış bulunuyoruz. Şimdi, Ergene Nehri'nin temizlenmesi çalışmalarında Derin Deniz Deşarjı Projesi 2011'de devreye giriyor fakat bunun da Marmara Denizi'nde olduğu gibi, kirliliği, zehri alıp halının altına itmekten ibaret bir proje, bir sistem olduğu ortaya çıktı” dedi.
AK Parti Grubu adına söz alan Selahattin Minsolmaz, CHP’nin Ergene Nehri'nde kirliliğin araştırılması ve canlı yaşamına etkileri ile yapılacak uygulamalar hakkında vermiş olduğu meclis araştırması açılması yönündeki grup önerisi hakkında konuştu. Minsolmaz; “Evet, hatipler Ergene Nehri'nin kirliliğine ilişkin önemli açıklamalarda bulundu ve bu konuda hassasiyetlerini dile getirdiler ama enteresan bir ironi, sayın vekilimin burada kirliliğe ilişkin göstermiş olduğu kavanozlardaki suyun doğruluğuna şüphe yok ama Cumhuriyet Halk Partili belediyelerin Devlet Su İşleri eliyle yapılmış olan fakat çalıştırılamayan atık su arıtma tesislerinin herhâlde alıcı ortama verildiği noktadan alındığı kanaatindeyiz” dedi.
Bu sözler üzerine CHP’li Tekirdağ Milletvekili İlhami Özcan Aygun; “Masmavi akıyordu Ergene” diye seslendi. Minsolmaz’ın; “Evet, Cumhurbaşkanımızın Başbakan olduğu dönemde…” demesi üzerine Aygun; “Ayıp, ayıp! Bir Trakyalı olarak ayıp Sayın Vekil!” ifadelerini kullandı.
AK Parti Elazığ Milletvekili Zülfü Demirbağ’ın da bu sırada ‘Dinle ya!’ dediği kayıtlara geçti.
Daha sonra Minsolmaz; “İlhami ağabey, dinlersen anlatacağım ama. Dinlerseniz bunları da öğrenmenizde fayda var” diyerek sözlerine devam etti. AK Parti Kırklareli Milletvekili Selahattin Minsolmaz, Türkiye'de bugüne kadar yapılmış en büyük entegre çevre projelerinden birinin Ergene Havzası Koruma Eylem Planı olduğunu ve bu eylem planında 15 adımın çok önemli kısımlarının gerçekleştirildiğini söyledi.
Minsolmaz; “Bu eylem planı başladığı zaman, 10 bin nüfusun üzerinde olan Trakya'daki 13 yerleşim yerinin hiçbir tanesinin atık su arıtma tesisi olmadan Ergene Nehri'ne deşarj ediliyordu. Hamdolsun, bu proje kapsamında, çoğu da Cumhuriyet Halk Partisi belediyesi olan bu 12 belediyenin tamamının atık su arıtma tesisleri yapıldı ve şimdi bununla kalmadı; sanayi alanlarındaki kirliliği önlemek amacıyla da ıslah OSB'ler yapılarak, 10 tane ıslah OSB, ıslah şartlarını sağlamak suretiyle OSB'ye dönüştürüldü. Müşterek atık su arıtma tesisi yapılmak suretiyle de sanayi yükünün alıcı ortama verilmemesi yönünde ciddi bir mesafe kat edildi. Tabii, bunlar yapılırken bu eylem planının içerisinde Tarım Orman Bakanlığı’nın yürütümü içerisinde aynı zamanda Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın finansmanıyla müşterek arıtma tesislerinin yapılmasında belli bir noktaya gelindi. Bu sürecin içerisinde, üzücü olan 21'inci yüzyıla kalması çevre düzeni planlarının... Hamdolsun, bunların da tamamı AK PARTİ döneminde 2004 yılında 1/100.000 ölçekli çevre düzeni planları, 2009 yılında revizyonu, 2012 yılında da il çevre düzen planları yapılabildi. Dolayısıyla bugüne kadar AK Parti Hükümetinden başka hiç kimsenin de samimi olarak Ergene’nin temizlenmesine ilişkin bir çaba sarf etmediğini tarih bize gösteriyor. Bundan kimsenin endişesi olmasın; Haliç’in temizlendiği gibi Ergene de temizlenecek. Vekilimin gösterdiği gibi içme suyu kalitesinde bir su seviyesine getirme iddiamız yok, tarımda kullanılacak su seviyesine getirme çabamız var. Evet, Ergene Nehri kendi debisinin 4 katı bir debiyle akmaktadır, 3 katı debi atıklardan gelmektedir. Membasıyla mansabı arasında çok ciddi fark vardır ama bunun mesulü AK Parti olmadığı gibi yerel yönetimlerin de bu konuda duyarlılık göstermesi gerekmektedir” dedi.
Minsolmaz’ın sözlerine CHP’li Edirne Milletvekili Gaytancıoğlu ve Kırklarelili Vekil Kayan tepki gösterdi.
AK Partili Minsolmaz daha sonra sosyal medya hesabından; “CHP grup önerisi hakkındaki konuşmamda, tüm gerçekleri rakamlarla ifade edince çevreciliğe dair tek icraatları olan Temel Atmama Töreni ile tarihe geçenler, laf ve bahane üretmekten başka bir şey yapmayanlar rahatsız oldu. Bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olanlara; acı da olsa gerçekleri anlatmak gerek” paylaşımında bulundu.
Yayınlanma Tarihi : 7/7/2021 15:06
Okunma Sayısı : 1890
Okunma Sayısı : 1890
Muratlı Nöbetçi Eczane
MURATLIMIZIN EN BÜYÜK SORUNU NEDİR?
Çevre ve hava kirliliği
Ulaşım ve otopark
Çarpık kentleşme
Alt yapı ve kanalizasyon
Asayiş ve uyuşturucu
Yeşil alan ve parklar
Yol ve kaldırımlar
Günlük Kurlar