Namık Kemal'in destansı oyunu sahnede

Muratlı’da lise öğrencileri tarafından ‘Vatan Yahut Silistre’ adlı tiyatro gösterimi gerçekleştirildi. Tiyatro, izleyenlerden tam not aldı.

Muratlı Hizmet - Muratlı Anadolu Lisesi öğrencileri, Namık Kemal’in ölümsüz eseri ‘Vatan Yahut Silistre’yi Muratlı Kültür Merkezi’nde iki seans oynadı. Vatan ve millet sevgisini coşkulu bir şekilde ele alan eser, büyük beğeni kazandı.
Vatan Yahut Silistre oyunu hakkında
1873 yılında yayımlananan kitabın ardından; oyun, ilk defa Gedik Paşa Tiyatrosu'nda sahnelendi. Vatanseverlik ve milli duyguları çok güzel anlatan Vatan Yahut Silistre Namık Kemal’in ününe ün katmıştır.
Toplam dört perdeden oluşan Vatan Yahut Silistre, batılı tarzda yazılan ilk tiyatro olma özelliğini de taşımaktadır.
Silistre Bulgaristan’da bir kenttir. Osmanlı İmparatorluğu tarafından fethedilen bu tarihi kent 1853-1854 Kırım ve Osmanlı savaşı sonucunda Ruslar tarafından ablukaya alınmıştır. Osmanlı Devleti ise buna karşı kahramanca bir direniş gösterir.
Gönüllü olarak savaşa katılacağını Zekiye Hanım'a bildiren İslam Bey, derin üzüntü duysa da bu kararında asla vazgeçmez. Zekiye Hanımın tek endişesi sevdiği adamın gidip bir daha gelmeyeceğidir.
“Yaşasın vatan”
Bu endişesini İslam Bey’e söylese de bir sonuç alamaz. İslam Bey, ailesinin çok şehit verdiğini vatanın bu zor gününde savaşa katılmamanın kendisine yakışmayacağını Zekiye Hanım'a söyler.
Artık ayrılma vakti gelmiştir. İslam Bey, Zekiye Hanım'ın yanında ayrılırken “Yaşasın vatan” diyerek coşkusunu dile getirir. Vatanın ona ihtiyacı vardır.
Bu ayrılığa dayanamayan Zekiye Hanım, İslam Bey’i yalnız bırakmamak için erkek kılığında orduya katılmaya karar verir. Söz konusu vatansa gerisi teferruattır şiarıyla…
Gönüllü bir savaşçı: Zekiye Hanım
Ordunun önde gelen komutanları erkek kılığındaki bu kadının savaşa katılmasının riskli olacağını Zekiye Hanım'a söylerler. Askerler ne kadar dil dökseler de vatan aşkıyla yanıp tutuşan bu gizemli savaşçıyı ikna edemezler.
Israrlarının boşuna olduğunu anlayan komutanlar kerhen de olsa izin verirler. Büyük bir sevinç duyan Zekiye Hanım artık ordunu bir ferdidir.
Savaş tüm hızı ve şiddetiyle devam etmektedir. İslam Bey, Zekiye Hanım'ın erkek kılığında kendisini takip ettiğinden haberi yoktur. Onun aklı fikri geride bıraktığı sevgilisi Zekiye’dedir. Ama bilmese de sevdiği kadın onu adım adım takip etmekteydi.
Kuşatma altında aşk
İslam Bey ve arkadaşları kendilerini büyük bir kuşatma altında bulurlar. Kahramanca savaşan gönüller ordusu adeta bir destan yazarlar. İslam Bey, bu savaşta yaralanır.
Savaşta yaralanan İslam Bey’in bakımını Âdem ismini alan Zekiye Hanım üstlenir. Onun yaralarını sarar, merhem sürer. Sabahın ilk ışıklarına kadar başından ayrılmaz.
Ağır yaralanan İslam Bey ise her şeyden habersiz bir şekilde vatanı uğruna yaşam savaşı verir. Onun için her şeyden önemlisi vatanın geleceği ve refahıydı.
Gecelerce sayıklayan İslam Bey’in yaraları yavaş yavaş iyileşmektedir. Bir sabah uyanan İslam Bey, elini tutmuş gözü yaşlı bu askerin kim olduğunu merak eder. Bu sırrı daha fazla tutamayan Zekiye Hanım, İslam Bey’e büyük gerçeği açıklar.
Çok duygulanan İslam Bey, sevdiği kadının bu zor şartlarda bile kendisini yalnız bırakmamasıyla, ona duyduğu aşk daha da büyür. Vatan Yahut Silistre adlı oyun vatan aşkını nakış nakış işleyen önemli bir destandır.
Vatan Şairi Namık Kemal’in en önemli eseri olan oyun hak ettiği değeri her zaman görmüştür.

Muratlı Hizmet - Muratlı Anadolu Lisesi öğrencileri, Namık Kemal’in ölümsüz eseri ‘Vatan Yahut Silistre’yi Muratlı Kültür Merkezi’nde iki seans oynadı. Vatan ve millet sevgisini coşkulu bir şekilde ele alan eser, büyük beğeni kazandı.
Vatan Yahut Silistre oyunu hakkında
1873 yılında yayımlananan kitabın ardından; oyun, ilk defa Gedik Paşa Tiyatrosu'nda sahnelendi. Vatanseverlik ve milli duyguları çok güzel anlatan Vatan Yahut Silistre Namık Kemal’in ününe ün katmıştır.
Toplam dört perdeden oluşan Vatan Yahut Silistre, batılı tarzda yazılan ilk tiyatro olma özelliğini de taşımaktadır.
Silistre Bulgaristan’da bir kenttir. Osmanlı İmparatorluğu tarafından fethedilen bu tarihi kent 1853-1854 Kırım ve Osmanlı savaşı sonucunda Ruslar tarafından ablukaya alınmıştır. Osmanlı Devleti ise buna karşı kahramanca bir direniş gösterir.
Gönüllü olarak savaşa katılacağını Zekiye Hanım'a bildiren İslam Bey, derin üzüntü duysa da bu kararında asla vazgeçmez. Zekiye Hanımın tek endişesi sevdiği adamın gidip bir daha gelmeyeceğidir.
“Yaşasın vatan”
Bu endişesini İslam Bey’e söylese de bir sonuç alamaz. İslam Bey, ailesinin çok şehit verdiğini vatanın bu zor gününde savaşa katılmamanın kendisine yakışmayacağını Zekiye Hanım'a söyler.
Artık ayrılma vakti gelmiştir. İslam Bey, Zekiye Hanım'ın yanında ayrılırken “Yaşasın vatan” diyerek coşkusunu dile getirir. Vatanın ona ihtiyacı vardır.
Bu ayrılığa dayanamayan Zekiye Hanım, İslam Bey’i yalnız bırakmamak için erkek kılığında orduya katılmaya karar verir. Söz konusu vatansa gerisi teferruattır şiarıyla…
Gönüllü bir savaşçı: Zekiye Hanım
Ordunun önde gelen komutanları erkek kılığındaki bu kadının savaşa katılmasının riskli olacağını Zekiye Hanım'a söylerler. Askerler ne kadar dil dökseler de vatan aşkıyla yanıp tutuşan bu gizemli savaşçıyı ikna edemezler.
Israrlarının boşuna olduğunu anlayan komutanlar kerhen de olsa izin verirler. Büyük bir sevinç duyan Zekiye Hanım artık ordunu bir ferdidir.
Savaş tüm hızı ve şiddetiyle devam etmektedir. İslam Bey, Zekiye Hanım'ın erkek kılığında kendisini takip ettiğinden haberi yoktur. Onun aklı fikri geride bıraktığı sevgilisi Zekiye’dedir. Ama bilmese de sevdiği kadın onu adım adım takip etmekteydi.
Kuşatma altında aşk
İslam Bey ve arkadaşları kendilerini büyük bir kuşatma altında bulurlar. Kahramanca savaşan gönüller ordusu adeta bir destan yazarlar. İslam Bey, bu savaşta yaralanır.
Savaşta yaralanan İslam Bey’in bakımını Âdem ismini alan Zekiye Hanım üstlenir. Onun yaralarını sarar, merhem sürer. Sabahın ilk ışıklarına kadar başından ayrılmaz.
Ağır yaralanan İslam Bey ise her şeyden habersiz bir şekilde vatanı uğruna yaşam savaşı verir. Onun için her şeyden önemlisi vatanın geleceği ve refahıydı.
Gecelerce sayıklayan İslam Bey’in yaraları yavaş yavaş iyileşmektedir. Bir sabah uyanan İslam Bey, elini tutmuş gözü yaşlı bu askerin kim olduğunu merak eder. Bu sırrı daha fazla tutamayan Zekiye Hanım, İslam Bey’e büyük gerçeği açıklar.
Çok duygulanan İslam Bey, sevdiği kadının bu zor şartlarda bile kendisini yalnız bırakmamasıyla, ona duyduğu aşk daha da büyür. Vatan Yahut Silistre adlı oyun vatan aşkını nakış nakış işleyen önemli bir destandır.
Vatan Şairi Namık Kemal’in en önemli eseri olan oyun hak ettiği değeri her zaman görmüştür.
Yayınlanma Tarihi : 21/12/2022 16:08
Okunma Sayısı : 2107
Okunma Sayısı : 2107
MURATLIMIZIN EN BÜYÜK SORUNU NEDİR?
Çevre ve hava kirliliği
Ulaşım ve otopark
Çarpık kentleşme
Alt yapı ve kanalizasyon
Asayiş ve uyuşturucu
Yeşil alan ve parklar
Yol ve kaldırımlar
Günlük Kurlar