MHP Muratlı Teşkilatı’na teşekkür etti
Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Tekirdağ Milletvekili ve MHP MYK Üyesi Bülent Belen, partisinin Muratlı ilçe teşkilatını ziyaret ederek başarılı seçim çalışmalarından ötürü teşekkür etti. Terör sorununa da değinen Belen, gündeme dair önemli açıklamalarda bulundu.
Ziyaret sebeplerini açıklayan MHP Tekirdağ İl Başkanı Enez Kaplan, “7 Haziran’da yapılan genel seçimlerle ilgili hem teşkilatlara teşekkür etmek, hem de son gelişmelerle ilgili fikir alışverişinde bulunmak için ziyaretler gerçekleştiriyoruz. Hükümetin kurulmasıyla ilgili de arkadaşlarla istişare ederek, görüş alışverişi yapıyoruz” diye konuştu.
7 Haziran seçimlerinde meclisin kadrosunun değiştiğine dikkat çeken MHP Tekirdağ Milletvekili Bülent Belen; “Biz beklediğimiz oyu alamasak da 52 olan milletvekili sayımız 80’e çıktı. Adalet ve Kalkınma Partisi tek başına iktidar olma gücünü elde edemedi. Yeni hükümet kurma çalışmaları öncesi bir meclis başkanlığı seçimi oldu. Meclis başkanlığı seçiminde biz Milliyetçi Hareket Partisi olarak son tura kadar kendi adayımızı destekledik. Genel Başkanımız daha işin başında biz başka partinin adayını desteklemeyiz dedi. Son turda da Milliyetçi Hareket Partisi olarak sona kalan iki adayın seçiminde geçersiz oy kullandık ve her iki adaya da destek vermemiş olduk. Bundan dolayı Adalet ve Kalkınma Partisi düşmanları niye Deniz Baykal’a destek vermediniz diyerek bizi sözle taciz ediyorlar. Milliyetçi Hareket Partisi ilkeli bir siyasi partidir. Deniz Baykal, CHP’nin adayı olarak ortaya çıkmasına rağmen, kendi partisinin genel başkanının dahi iznini almadan Cumhurbaşkanının daveti üzerine görüşmeye gitti. Görüşmede neler konuşulduğu konusunda kamuoyuna hiçbir açıklama yapmadılar. Siyasi tarihe baktığınızda, Tayyip Erdoğan ne zaman zora düştüyse ve sıkıştıysa imdadına Hızır gibi Deniz Baykal yetişiyor. Bunun en çarpıcı örneği; 3 Kasım 2002 seçimlerinden sonra oluşan parlamentoda, bildiğiniz gibi Tayyip Erdoğan yasaklı idi. Adalet ve Kalkınma Partisi tek başına iktidara geldi ama Tayyip Erdoğan başbakan olamıyordu. Abdullah Gül’ün başbakanlığında hükümet kuruldu. Anayasanın ilgili maddesini değiştirmek için Cumhuriyet Halk Partisi’nin o günkü genel başkanı Deniz Baykal’dan destek istendi. Baykal kendi partisinin üst yöneticilerinin şiddetle karşı çıkmasına rağmen, ‘Tayyip Erdoğan’ın siyasi yasağını kaldıracağız, demokrasiye bu yakışmaz’ bahanesinin ardına sığındı. Bu ülkenin başına Tayyip Erdoğan belasını getiren kişi sayın Baykal’dır. Bundan dolayı Milliyetçi Hareket Partisi’nin Baykal’a destek vermesi söz konusu değildir. Çünkü Baykal CHP’nin değil, Tayyip Erdoğan’ın adayı idi” ifadelerine yer verdi.
3 Kasım 2002 seçimlerinin öncesinde PKK terör örgütünün eylem yapamaz hale geldiğini savunan MHP’li Belen; “Partimizin de koalisyon ortağı olduğu 57. Hükümet zamanında verilen mücadeleler neticesinde, PKK bitme noktasına gelmişti. Büyük Ortadoğu Projesi Eşbaşkanı olmakla övünen sayın Erdoğan, PKK terör örgütünün yeniden palazlanmasına sebep oldu. Biz işin başından beri diyoruz ki terörle, teröristle müzakere olmaz. Terörle, teröristle mücadele olur. Tabi Amerika’dan talimat alan Adalet ve Kalkınma Partisi, 2009 yılında önce adına Kürt sorunu dedi. Ardından değişik isimlerle, şimdi ise açılım adını verdikleri bir süreçle bugüne geldik. PKK terör örgütü azdı. Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da birçok ilimiz PKK terör örgütünün siyasi yapılanması olan KCK, yani onların devlet örgütü olan KCK’nin denetimindedir. Devlet orada sadece tabelada var. Baktığınız zaman devlet hiçbir kurumu ile orada yok. PKK’nın KCK adı altında oluşturduğu mahkemeleri, vergi dairesi, kaymakamı, valisi, emniyet müdürü, özgüvenlik gücü dedikleri güçleri var. Durum bu halde. Sonucun buraya geleceği belliydi. Keşke bu operasyonları daha önce başlatsaydılar da PKK terör örgütü bu kadar güçlenmeseydi. Bugün ülkenin neresinde kaç tane canlı bomba var, kaç tane yığınak var onu bilmiyoruz. Bizim Milliyetçi Hareket Partisi olarak yıllardan beri söylediğimiz şey şu idi: bu ülkede iç savaş çıkartmak isteyen, bin yıllık kardeşliğimizi bozarak bizi birbirimize düşürmek isteyenlere fırsat vermeyiniz. Hükümetten bunu istedik fakat bugüne kadar dinletemedik. İnşallah operasyonları kararlı bir şekilde devam ettirirler ve PKK’nın belini kırarlar. Yüreğimiz yanıyor şehit cenazelerini gördükçe, duydukça. Şimdi evlatları o bölgede asker olan aileler, analar babalar uykusuz günler geçiriyor. Maalesef halimiz bu” şeklinde konuştu.
Ziyaret sebeplerini açıklayan MHP Tekirdağ İl Başkanı Enez Kaplan, “7 Haziran’da yapılan genel seçimlerle ilgili hem teşkilatlara teşekkür etmek, hem de son gelişmelerle ilgili fikir alışverişinde bulunmak için ziyaretler gerçekleştiriyoruz. Hükümetin kurulmasıyla ilgili de arkadaşlarla istişare ederek, görüş alışverişi yapıyoruz” diye konuştu.
7 Haziran seçimlerinde meclisin kadrosunun değiştiğine dikkat çeken MHP Tekirdağ Milletvekili Bülent Belen; “Biz beklediğimiz oyu alamasak da 52 olan milletvekili sayımız 80’e çıktı. Adalet ve Kalkınma Partisi tek başına iktidar olma gücünü elde edemedi. Yeni hükümet kurma çalışmaları öncesi bir meclis başkanlığı seçimi oldu. Meclis başkanlığı seçiminde biz Milliyetçi Hareket Partisi olarak son tura kadar kendi adayımızı destekledik. Genel Başkanımız daha işin başında biz başka partinin adayını desteklemeyiz dedi. Son turda da Milliyetçi Hareket Partisi olarak sona kalan iki adayın seçiminde geçersiz oy kullandık ve her iki adaya da destek vermemiş olduk. Bundan dolayı Adalet ve Kalkınma Partisi düşmanları niye Deniz Baykal’a destek vermediniz diyerek bizi sözle taciz ediyorlar. Milliyetçi Hareket Partisi ilkeli bir siyasi partidir. Deniz Baykal, CHP’nin adayı olarak ortaya çıkmasına rağmen, kendi partisinin genel başkanının dahi iznini almadan Cumhurbaşkanının daveti üzerine görüşmeye gitti. Görüşmede neler konuşulduğu konusunda kamuoyuna hiçbir açıklama yapmadılar. Siyasi tarihe baktığınızda, Tayyip Erdoğan ne zaman zora düştüyse ve sıkıştıysa imdadına Hızır gibi Deniz Baykal yetişiyor. Bunun en çarpıcı örneği; 3 Kasım 2002 seçimlerinden sonra oluşan parlamentoda, bildiğiniz gibi Tayyip Erdoğan yasaklı idi. Adalet ve Kalkınma Partisi tek başına iktidara geldi ama Tayyip Erdoğan başbakan olamıyordu. Abdullah Gül’ün başbakanlığında hükümet kuruldu. Anayasanın ilgili maddesini değiştirmek için Cumhuriyet Halk Partisi’nin o günkü genel başkanı Deniz Baykal’dan destek istendi. Baykal kendi partisinin üst yöneticilerinin şiddetle karşı çıkmasına rağmen, ‘Tayyip Erdoğan’ın siyasi yasağını kaldıracağız, demokrasiye bu yakışmaz’ bahanesinin ardına sığındı. Bu ülkenin başına Tayyip Erdoğan belasını getiren kişi sayın Baykal’dır. Bundan dolayı Milliyetçi Hareket Partisi’nin Baykal’a destek vermesi söz konusu değildir. Çünkü Baykal CHP’nin değil, Tayyip Erdoğan’ın adayı idi” ifadelerine yer verdi.
3 Kasım 2002 seçimlerinin öncesinde PKK terör örgütünün eylem yapamaz hale geldiğini savunan MHP’li Belen; “Partimizin de koalisyon ortağı olduğu 57. Hükümet zamanında verilen mücadeleler neticesinde, PKK bitme noktasına gelmişti. Büyük Ortadoğu Projesi Eşbaşkanı olmakla övünen sayın Erdoğan, PKK terör örgütünün yeniden palazlanmasına sebep oldu. Biz işin başından beri diyoruz ki terörle, teröristle müzakere olmaz. Terörle, teröristle mücadele olur. Tabi Amerika’dan talimat alan Adalet ve Kalkınma Partisi, 2009 yılında önce adına Kürt sorunu dedi. Ardından değişik isimlerle, şimdi ise açılım adını verdikleri bir süreçle bugüne geldik. PKK terör örgütü azdı. Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da birçok ilimiz PKK terör örgütünün siyasi yapılanması olan KCK, yani onların devlet örgütü olan KCK’nin denetimindedir. Devlet orada sadece tabelada var. Baktığınız zaman devlet hiçbir kurumu ile orada yok. PKK’nın KCK adı altında oluşturduğu mahkemeleri, vergi dairesi, kaymakamı, valisi, emniyet müdürü, özgüvenlik gücü dedikleri güçleri var. Durum bu halde. Sonucun buraya geleceği belliydi. Keşke bu operasyonları daha önce başlatsaydılar da PKK terör örgütü bu kadar güçlenmeseydi. Bugün ülkenin neresinde kaç tane canlı bomba var, kaç tane yığınak var onu bilmiyoruz. Bizim Milliyetçi Hareket Partisi olarak yıllardan beri söylediğimiz şey şu idi: bu ülkede iç savaş çıkartmak isteyen, bin yıllık kardeşliğimizi bozarak bizi birbirimize düşürmek isteyenlere fırsat vermeyiniz. Hükümetten bunu istedik fakat bugüne kadar dinletemedik. İnşallah operasyonları kararlı bir şekilde devam ettirirler ve PKK’nın belini kırarlar. Yüreğimiz yanıyor şehit cenazelerini gördükçe, duydukça. Şimdi evlatları o bölgede asker olan aileler, analar babalar uykusuz günler geçiriyor. Maalesef halimiz bu” şeklinde konuştu.
Muratlı Nöbetçi Eczane
MURATLIMIZIN EN BÜYÜK SORUNU NEDİR?
Çevre ve hava kirliliği
Ulaşım ve otopark
Çarpık kentleşme
Alt yapı ve kanalizasyon
Asayiş ve uyuşturucu
Yeşil alan ve parklar
Yol ve kaldırımlar
Günlük Kurlar