Metin Feyzioğlu esti, gürledi!

            Türkiye Barolar Birliği Başkanı Av. Prof. Dr. Metin Feyzioğlu, Muratlı Belediyesi önünde yüzlerce kişiye seslendi. Referandum süreci hakkında halka bilgilerini aktaran Feyzioğlu, kendisine gösterilen ilgi için de teşekkür etti.



            Muratlı Belediye binası önünde kendisini karşılayanlara davet edildiği için teşekkürlerini ileten Av. Metin Feyzioğlu, “Size çok basit bir soru soracağım, ama bir o kadar da zor. Kazanması zor... Beni şu yüreğinize aldınız mı? Benim bildiğim en değerli yer, sizin tertemiz yüreklerinizdir” diyerek sözlerine başladı.



            Referandum sürecinde köy köy, kasaba kasaba gezerek halkla buluştuğunu, halka neye evet ya da hayır diyeceği konusunda bilgilerini aktardığını anlatan Metin Feyzioğlu, “Bize bu sürecin sonunda birileri gel deyip madalya mı takacak? Yok. Yoksa birileri sen şu makama geldin, bu makam senin mi diyecek? Yok. Milletvekili mi olacağız? Genel seçim değil ki, öyle bir talebimiz de yok. Parti genel başkanlığı mı? Hayır, öyle bir sıkıntı yok. Cumhurbaşkanlığı mı? Sayın Cumhurbaşkanımız yerinde. Başbakanlık mı? Sayın Başbakan yerinde kalsın diye uğraşıyoruz zaten. Peki, bir sorun; sen Anadolu’yu köy köy, kasaba kasaba geziyorsun, günde 8-10 yere gidiyorsun, canlı yayınlar yapıyorsun, kahvehanelerde oturuyorsun; neden? Sebebi şu dostlarım; beni bu devlet, devlet okulunda okuttu. Bir lira para vermedim. En iyi hocalarla okuttu ama okuduğum okul Mustafa Kemal Atatürk’ün cumhuriyetin koruyucusu olsun diye kurduğunu söylediği Ankara Okulu. Orada okudum ben. Sonra yüksek lisans yaptım. Yetmez dediler, Kayserilisin. Kayserilinin ticaretten anlamayanını daha okutmak lazım dediler. Doktora yaptım, üniversiteye girdim, üniversite profesörü oldum. Yurtdışında ülkemizi defalarca temsil ettim. Uluslar arası müzakerelere katıldım. Ankara Barosu Başkanı oldum hizmet etmek için. Tekrar seçim oldu, yine seçildim. Türkiye Barolar Birliği Başkanlığı’na aday oldum, seçildim. Mayıs ayında bir daha seçimimiz var Allah’ın izniyle yine seçileceğiz. Sizlerin duaları ile tabi ki. Bugün bu devletin, bu milletin bize verdiklerinin karşılığını, hiç olmazsa bir kısmını ödemenin günüdür. Bugün susma günü değil, bugün konuşma günüdür. Bugün bildiğimizi anlatma günüdür. Ne pahasına olursa olsun anlatma günüdür. Çünkü tam iki kez; biri FETÖ suç örgütü, diğeri bölücü terör örgütü tarafından aldatıldığını iddia ederek; Türkiye’yi ayrı ayrı iki felaketin eşiğine getirmiş olan siyasi iktidar var. Üçüncü kez ve çok ciddi bir aldatılmanın eşiğindedir. Bizim niyetimiz, bu iki kere aldatıldığını ve kolay aldatılabileceğini ispatlamış olan siyasi iktidarın bir kez daha aldatılmasını önlemektir. Çünkü aldatıldığında Rabbim affetsin deyip, ellerini yıkayıp çıkıyorlar. Olan bizim evlatlarımıza oluyor, olan size oluyor, sizin evlatlarınız Suriye’ye cepheye, şimdiki anayasa teklifine göre onların evlatları 18 yaşında meclise, askerlikten muaf, üstelik cebine de 15 bin TL cep harçlığı… İşte biz buna hayır diyoruz” ifadelerine yer verdi.



            Oyun namus olduğunu belirten Feyzioğlu; “Gerekirse 18 yaşında, 20 yaşında, 25 yaşında gençler olsun da, üniversite bitirmiş işsizler ordusu var Türkiye’de. Bu işsizler üniversite bitirmiş, yer temizlemeye razı ki temizleyelim birlikte; şereflidir, onurludur. Ancak okuduğunun gereğini yapamayan bu memlekette milyonlar var. Dolmuşa binecek parası yok delikanlının, otobüs parası yok; iki otobüsle işine gidiyorsa ya da okuluna; birini yürüyerek tasarruf etmeye çalışıyor. Sen diyorsun ki milletvekili yapacağım. Ee nasıl yapacaksın? 500 bin lira para ver. 1 milyon lira para ver. Onunla milletvekili olacaksın. Hakikaten 18 yaş maddesinin bizim evlatlarımız milletvekili olsun diye yazıldığına inanan var mı? Ali’nin Fatma’nın evladı askere, Suriye cephesine; beyefendinin paşa evladı askerlikten muaf parlamentoya, 15 bin TL aylık maaşla. Yok, böyle şey. Bu sebeple işte hayır diyoruz” diye konuştu.



            Türkiye’de yapılan her iyi işle gurur duyduğunu ifade eden Metin Feyzioğlu; “Boğazı iki kere alttan geçtik, gururumuzdur. Hızlı trenle memlekete hizmet geldi, gururumuzdur. Boğazı üstten geçtik bir kere daha, gururumuzdur. Körfezi geçtik, gururumuzdur. Duble yol, gururumuzdur. Dünyanın en uzun tünelleri gururumuzdur. İstiyoruz ki o hızlı trenin lokomotifini ithal etmeyelim. İstiyoruz ki o lokomotifi Türkiye’de imal edelim, 100 bin iyi eğitimli gencimiz iş bulsun, istihdam olsun. Biz yapılan iyiliğin, iyi işin arkasındayız. Söylediğimiz daha iyi, daha güzel olsun diyedir. Herkesin tuğla üstüne tuğla kurduğu, herkesin o binanın inşasına bir katkıda bulunduğu bir Türkiye’de, bizim de koyacak tuğlamız var, bizim de söyleyecek sözümüz var. Söylediğimizde eğer dinleselerdi, bu FETÖ suç örgütü ülkeyi ele geçiriyor dediğimizde; hayır öyle bir şey yok. Doğru iş yapıyorlar, menzilimiz aynıdır demeyip sözümüzü dinleselerdi, 15 Temmuz trajedisi de yaşanmazdı. Eğer yıllarca ve yıllarca açılım saçılım diye veya İmralı’daki caninin mektubunu meydanlarda yanakları al al, bir marifetmiş gibi okuturken bizim dediğimizi dinleselerdi; korkunç bir iç savaşın, Ortadoğu’yu kan gölüne çevirecek bir iç savaşın habercisidir bu mektup dediğimizde bizi dinleselerdi, bize saldırmasalardı; bugün başka bir Türkiye vardı. Habur’da çadır mahkemesini kurup, pişman değiliz diyen askeri kıyafetli teröristlere pişmansındır, pişmansındır, haydi aslanım deyip Anadolu’ya salan sen. Şehirlerimiz delik deşik edilip, altları mayınlanır, bombalanırken; askeri komutanlara sakın kışlandan çıkma diye emir veren sen. Komutanın operasyon talebine her seferinde ret cevabı veren vali senin valin. Kumpas davalarında, savcısı benim diyen sen. Bunları dile getirenlere hainsin, darbecisin diye yafta yapıştırmaya kalkan yine sen ama milletin, devletin başı ne zaman dara düşse koşup gelen biziz. Hep aldandınız, şimdi aldanmayın diye uğraşıyoruz” şeklinde konuştu.



            Av. Feyzioğlu; “Hayır diyenler teröristtir demeye cüret eden terbiyesizlere sesleniyorum; hayır diyen terörle aynı saftadır diyenlere sesleniyorum; bu milleti aptal yerine koymayın, bu millet emin olunuz sizden çok zekidir. Sen, 2010’da mezardan ölüleri çıkartıp evet dedirteceksiniz diyen o suç örgütü lideri ile birlikte evet demedin mi? Sen terörist misin? diye sorarlar. Hadi o sizi aldattı, biz de inandık. Bölücü terör örgütü 2010’da projenin başlangıcı için köy köy, kasaba kasaba evet için insanları tehdit etmedi mi? O zaman size birileri sorar; 2010’da sen bölücü, hain, aşağılık, sefil terör örgütüyle kol kola evet çalışması yapıyordun, sen de mi teröristsin?” ifadelerini kaydetti.



            Trakya’nın Atatürk’ün memleketi olduğunu anımsatan Feyzioğlu; “Burası sizin o kutlu, sizin o yüce hemşerinizin memleketi. Burası Atatürk’ün memleketidir. Trakya’dan hem size, hem Türkiyeme sesleniyorum; önümüze konan, dayatılan, savunanların ne anlama geldiğini dahi bilmediği proje, bölünme projesidir. 2010’da hain terör örgütünün taşeron olarak başlattığı işin son adımının atılması projesidir. Madde 1; anayasa değişikliğinin içinde başkana Türkiye’de eyalet benzeri yapılar kurma yetkisi vermektedir. Hayır verilmiyor diyenlere hodri meydan, karşıma çıksın. Bilgisiyle, belgesiyle söylüyorum. Getirsinler bütün hukukçularını. Dostlarım; bu süreç hayırlı bir süreçtir, bu süreç iyi bir süreçtir, çünkü bu süreçte; bu ülkenin AK Partilisi, Cumhuriyet Halk Partilisi, Milliyetçi Hareket Partilisi, HDP’lisi ülke bölünmesin, yetkiler kontrolsüz bir şekilde bir kişide toplanmasın diyen her siyasi düşünceden, her dünya görüşünden milyonlarca insanı tekrar millet olmanın gücünü tatmış, millet olmanın umudunu yaşamaya başlamıştır. Her sabah inanılmaz yürekten kopan gelen bir umutla kalkmanız, iki kişiyi düşünmeye ikna etmeniz, akşam yattığınızda ben vatanıma, milletime, Hakk’a, Hakk’ın yoluna ne hizmet ettim diye düşünüp; o iki kişiyi düşünmeye sevk ettiyseniz tamam, görevinizi yerine getirmişsiniz demektir. Sizden isteğim her gün iki kişi. Bunu yapmanızdır. Atatürk’ün gençliğe hitabesine dayanarak hepinize verdiğim görev, günde iki kişiyi ikna etmektir” diyerek konuşmasını bitirdi.



            Ardından Muratlı Belediye binasına geçen Metin Feyzioğlu, Serdar Şengül ile Sevil Bayramova’nın nikah şahitliğini yaptı. Feyzioğlu’na Av. Güneş Gürselen de eşlik etti.

Muratlı Nöbetçi Eczane

MURATLIMIZIN EN BÜYÜK SORUNU NEDİR?


Çevre ve hava kirliliği
Ulaşım ve otopark
Çarpık kentleşme
Alt yapı ve kanalizasyon
Asayiş ve uyuşturucu
Yeşil alan ve parklar
Yol ve kaldırımlar
reklam 1
Günlük Kurlar