Tuna ŞERBETÇİ
Makam mı, Karakter mi?

                Merhaba, iyi haftalar diliyorum. Umarım iyi bir hafta geçirirsiniz. Köşe yazısına başlamadan Kıbrıs konusunda Sayın Bilge Liderin şu cümlesini hatırlatmak isterim. Ne demişti MHP Genel Başkanı?
                Seçim sonuçları sonrasında,
                ACİLEN KIBRIS TÜRKİYE CUMHURİYETİNE KATILMA KARARI ALMALIDIR.
                “Kıbrıs Türklüğünün kaderi, bu katılımla temsil edilemeyecek durumdadır.”
                Bilge Lider Bahçeli; “KKTC Parlamentosu acilen toplanmalı, seçim sonuçları ve federasyona dönüşün kabul edilemeyeceğini ilan etmeli ve Türkiye Cumhuriyeti’ne katılma kararı almalıdır!” dedi. Var olasın Bilge Lider. Bakın, makamda karakter oturur ve oturmalı.

Hayatta en büyük eksikliklerden biri, kendi fikriyle yürüyemeyen insanlar. Her söylenene “Tamam” diyen, her rüzgârda yön değiştiren, kimin sesi yüksekse onun safında görünen insanlar çoğaldı. Ne yazık ki toplum olarak duruş sahibi bireylerden çok, emir eri kafasıyla hareket eden insanlarla dolduk.
                Duruş sahibi olmak, herkese karşı diklenmek değil; ama herkesin karşısında dimdik durabilmektir. Kendi doğrunu savunmak, çıkar uğruna değil; ilke uğruna taraf olmaktır. Bugün “Emir eri” gibi yaşayanlar, yarın neyi savunduğunu dahi hatırlamayacak. Ama duruşu olanlar, yıllar sonra bile hangi sözün arkasında durduklarını gururla anlatacak.
                Hayat; yeri geldiğinde itiraz edebilmek, “Hayır” diyebilmek, yanlışın karşısında susmamakla anlamlıdır. Unutma, her “Evet” seni ileri götürmez. Bazen hayır diyerek başlarsın kendi yoluna...
                Kendi duruşun yoksa, başkalarının gölgesinde yaşarsın. Ve gölgede büyüyen hiç kimse, güneşe ulaşamaz.
                Emir eri olmayın, duruşunuz olsun...
                Başka bir konuda, bir başka yazı dizimde görüşmek dileğiyle;
                Allah’a emanet olun…