Tuna ŞERBETÇİ
KİBİR KOKAN HAREKETLER!

                Muratlı hafta sonuna sakin girdi. Tabii yeni haftada Muratlı’da neler olur, izleyip göreceğiz. Gündemi oluşturmadan hafta sonuna şöyle bir yazı paylaşmak istedim sizinle:
                Şimdi şöyle düşünülmesin, acaba kaostan mı besleniyorlar? Hafta sonuna sakin giren Muratlı diyerek filan… Sorun değil, zaten bazıları istediği gibi, anladığı gibi yorumlayıp konuşuyor. Gündemi konu aldığımız konular toplum ve kamuoyu önünde ciddi tartışma yaratan konular. Muratlı’da gündem sözümü de böylece açıklamış olayım. Bu haftanın konusu Muratlı’ya özgü değil, dünya ya özgü bir konu; KİBİR!
tasarım59 reklam paketi
                Kibir tek bir kişiye yönelik bir davranış biçimi değil. İnsanın içinde yaşayan, kişinin derinliklerine yerleşen, habis ruhlu bir tümör. Size üzücü bir haberim var, maalesef bir kişi bile sizi kibirli buluyorsa, kesinlikle kibirlisiniz.
                Kimi otoritelere göre bu bir rahatsızlık... Hubris Sendromu da deniliyor.
                Eğer tanıdığınız birileri;
- Her hareketinizden önce kendi imajını geliştirme peşindeyse,
- Kendini yaptığı işlerle bir tutuyorsa,
- Kendinden bahsederken yüceltme anlamında ‘biz’ ifadesi kullanıyorsa,
- Kendinden olmayanı ötekileştirme eğilimi varsa,
- Yaptığı bir adli hatada, herkes gibi sıradan bir mahkemede değil, ancak Tanrı gibi bir üst iradeye hesap vereceğini düşünüyorsa,
- Gerçeklikle bağın bazen kopuyorsa,
- İşlerin ters gidebileceğinden yoksun, aşırı bir özgüven içindeysen, hemen oradan uzaklaşıyorsunuz. Aşırı kibirle karşı karşıya olabilirsiniz!
                Belki de siz kibirlisiniz!
                Demek istediğim, kibir çevresel etkenlerle güçleniyor. Dış faktörler değiştiğinde de aynı kibirli insandan eser kalmayabiliyor. Üzücü ama, kibir her platformda insana havlu atar!
                Kibirdeki en büyük problem, sahibinin kibirli olduğunu bilmemesi…
                Buralardan örnek vermeyeyim de birilerinin kibrinin hedefi olmayayım, aman!
                Diyelim ki Hollywood’da dünya çapında ünlü olmuşsun, milyonlarca dolar para kazanmışsın, sokakta yürüyemez hale gelmişsin. İyi de, toplam üç tane filmde oynadın be hacı? Tüm olayın budur yani!
                Durduğun yerde ayakta kalmak zor, evet. Buraya kolay gelmedin, evet. Kafan süper çalışıyor, evet. Çok da yakışıklısın, tamam. Peki, peki, anladık. Sen neymişsin be abi!
                İnsanlar da sana tapınıyorlar gibi, görüyoruz. Ama sürpriz! Bütün bunlar senin hiper özel bir insan olduğunu göstermiyor.
                Albert Einstein, benim ego taşması olarak yorumladığım kibir için şöyle demiş: ‘Ego yükseldikçe bilgi azalır, bilgi yükseldikçe ego azalır’
                İki başarı yakalayınca insanların havalanması sıradan hale gelmiş, hem de yüzyıllardır. Her güç sahibi bu hataya düşmüş, azıyla çoğuyla kibir hastalığına yakalanmış. Takım elbiseyi çekip, özel arabaya binen, korumayla gezen ve avanesine üstten bakanla; geçmişte ipek entarilerle örtünüp, tahtırevanla gezen arasında bir fark yok. Hepsi aynı hastalıktan muzdarip…
                Son olarak ‘Kibrin Hasmı Allah’tır.’
                Başka bir konuda, bir başka yazı dizimde görüşmek dileğiyle;
                Allah’a emanet olun…


Yayınlanma Tarihi : 1/4/2024 19:03
Okunma Sayısı : 660

MURATLIMIZIN EN BÜYÜK SORUNU NEDİR?


Çevre ve hava kirliliği
Ulaşım ve otopark
Çarpık kentleşme
Alt yapı ve kanalizasyon
Asayiş ve uyuşturucu
Yeşil alan ve parklar
Yol ve kaldırımlar
reklam 1
Günlük Kurlar