
Selim ATAŞ
ERMENİLER
Ermeniler, Nuh Aleyhisselam’ın oğlu Yasef’in torunu Hayk’ın soyundan gelen bir kavimdir. Ve Frigyalılar’ın, Hititler’in kolları oldukları da söylenmektedir. Dilleri Hint ve Avrupa diline mensuptur. Orta çağ’da Arap hakimiyeti altında yaşayan Ermeniler, Bizans’ın desteği ile Bagratuni ailesine mensup Aşot’u kral ilan etmişlerdir. Daha sonra Bizans hakimiyetine girdiler. Bizanslılardan zulüm gördüklerinden dolayı Müslüman Türklerin yanında yer aldılar.
Çünkü Müslüman Türklerin olduğu yerde din hürriyeti vardır, adalet vardır. Daha sonra Ermeniler, Selçuklular zamanında Toros ve Malatya’da Prenslikler kurmaya çalıştılar ve düşmanları Bizanslılardan faydalanmak için Ortodoksluğu kabul ettiler. Haçlı Seferleri sırasında Hıristiyanlar’la beraber hareket ettiler.
Osmanlı Devleti’nin kuruluş yıllarında Karamanoğulları ve Ramazanoğulları Beylikleri’nin hakimiyeti altında azınlık olarak yaşamaya devam ettiler. 1375’ten sonra Anadolu Türk Beyliği’ni kurmaya çalışan Osmanlılar’ın idaresinde o zamana kadar görmedikleri huzura kavuştular. Timur’un Anadolu seferinde Yıldırım Beyazıt Han’ın ordusunda yer aldılar.
Fatih Sultan Mehmet Han, İstanbul’u fethettikten sonra Fatih’in izni ile İstanbul’da Patrikhane kurdular. Daha sonra Sultan İkinci Beyazıt tarafından Sulu Manastır Kilisesi’nin Ermeni cemaatine ait olduğuna dair ferman verilmiştir.
İşte yıllarca Ermenileri ülkesinde huzur içinde besleyen ve barındıran Türklere karşı Rusya ve Avrupa devletleri Ermenileri kışkırtmaya başladılar. Doğu Anadolu’da bir Ermeni Devleti kurmak istediler. Ve bağımsız bir Ermeni Devleti kurma sevdasına kapıldılar.
Amerikan Hınçak ve Taşnaksutyun Komitesi’ni kurdular ve eylem yapma hazırlıklarına girdiler. Osmanlıların çeşitli yerlerinde; 20 Haziran 1890’da Erzurum isyanı, Temmuz 1890’da Kumkapı nümayişi ve 1890’da Birinci Sason isyanı ve 1892-1893 yıllarında Merzifon, Yozgat ve Kayseri’de isyanlar çıkardılar. Kendilerine yıllarca iyi davranan Osmanlı Devleti’ne karşı isyanlar çıkarıp, Türk Müslüman kanına doymayan Ermenilerin arkasında bütün Hıristiyan ülkeleri var ve halen de arkalarında durmaya devam ediyorlar.
Kars, Erzurum ve Van’da bazı yaşlı büyüklerimizin gösterdikleri yerlerde toplu mezarlar bulunmuştur. Cesetlerin kafalarına çivi çakmışlardır. Ve bazılarının kafalarında balta darbeleri belirlenmiştir. Basın ve yayın kurumlarında da gösterilmiştir. Asala denen örgütün birçok dış temsilcimizi katlettiğini bütün dünya milletleri biliyor. Buna rağmen Ermeni destekçisi ülkelerin meclislerinden Ermeni tasarılarını geçirenler, taraflarını belirlemiş oluyorlar. Ülkemizde bazı soyları belli olmayan Ermeni yanlısı Türkler, Ermeniler’e katliam yapmıştır derler.
Millet Meclisi’nde konuşan Kılıçdaroğlu, televizyon kanallarında da yayınlanan konuşmasında şöyle demişti: Osmanlılar kendi milletine zulüm ettiği için Dadaloğlu ve Köroğlu’lar Osmanlı’ya karşı çıkmışlardır...
Yalan söyledin Kılıçdaroğlu, Osmanlılar hiçbir zaman ve hiç kimseye zulmetmemiştir. Konuşmalarına göre sen Osmanlı soyundan değilsin. Lütfen televizyon kanallarında soyunu sopunu açıkla, bütün Türk milleti seni tanısın.

Çünkü Müslüman Türklerin olduğu yerde din hürriyeti vardır, adalet vardır. Daha sonra Ermeniler, Selçuklular zamanında Toros ve Malatya’da Prenslikler kurmaya çalıştılar ve düşmanları Bizanslılardan faydalanmak için Ortodoksluğu kabul ettiler. Haçlı Seferleri sırasında Hıristiyanlar’la beraber hareket ettiler.
Osmanlı Devleti’nin kuruluş yıllarında Karamanoğulları ve Ramazanoğulları Beylikleri’nin hakimiyeti altında azınlık olarak yaşamaya devam ettiler. 1375’ten sonra Anadolu Türk Beyliği’ni kurmaya çalışan Osmanlılar’ın idaresinde o zamana kadar görmedikleri huzura kavuştular. Timur’un Anadolu seferinde Yıldırım Beyazıt Han’ın ordusunda yer aldılar.
Fatih Sultan Mehmet Han, İstanbul’u fethettikten sonra Fatih’in izni ile İstanbul’da Patrikhane kurdular. Daha sonra Sultan İkinci Beyazıt tarafından Sulu Manastır Kilisesi’nin Ermeni cemaatine ait olduğuna dair ferman verilmiştir.
İşte yıllarca Ermenileri ülkesinde huzur içinde besleyen ve barındıran Türklere karşı Rusya ve Avrupa devletleri Ermenileri kışkırtmaya başladılar. Doğu Anadolu’da bir Ermeni Devleti kurmak istediler. Ve bağımsız bir Ermeni Devleti kurma sevdasına kapıldılar.
Amerikan Hınçak ve Taşnaksutyun Komitesi’ni kurdular ve eylem yapma hazırlıklarına girdiler. Osmanlıların çeşitli yerlerinde; 20 Haziran 1890’da Erzurum isyanı, Temmuz 1890’da Kumkapı nümayişi ve 1890’da Birinci Sason isyanı ve 1892-1893 yıllarında Merzifon, Yozgat ve Kayseri’de isyanlar çıkardılar. Kendilerine yıllarca iyi davranan Osmanlı Devleti’ne karşı isyanlar çıkarıp, Türk Müslüman kanına doymayan Ermenilerin arkasında bütün Hıristiyan ülkeleri var ve halen de arkalarında durmaya devam ediyorlar.
Kars, Erzurum ve Van’da bazı yaşlı büyüklerimizin gösterdikleri yerlerde toplu mezarlar bulunmuştur. Cesetlerin kafalarına çivi çakmışlardır. Ve bazılarının kafalarında balta darbeleri belirlenmiştir. Basın ve yayın kurumlarında da gösterilmiştir. Asala denen örgütün birçok dış temsilcimizi katlettiğini bütün dünya milletleri biliyor. Buna rağmen Ermeni destekçisi ülkelerin meclislerinden Ermeni tasarılarını geçirenler, taraflarını belirlemiş oluyorlar. Ülkemizde bazı soyları belli olmayan Ermeni yanlısı Türkler, Ermeniler’e katliam yapmıştır derler.
Millet Meclisi’nde konuşan Kılıçdaroğlu, televizyon kanallarında da yayınlanan konuşmasında şöyle demişti: Osmanlılar kendi milletine zulüm ettiği için Dadaloğlu ve Köroğlu’lar Osmanlı’ya karşı çıkmışlardır...
Yalan söyledin Kılıçdaroğlu, Osmanlılar hiçbir zaman ve hiç kimseye zulmetmemiştir. Konuşmalarına göre sen Osmanlı soyundan değilsin. Lütfen televizyon kanallarında soyunu sopunu açıkla, bütün Türk milleti seni tanısın.

Yayınlanma Tarihi : 17/12/2024 00:55
Okunma Sayısı : 143
Okunma Sayısı : 143
MURATLIMIZIN EN BÜYÜK SORUNU NEDİR?
Çevre ve hava kirliliği
Ulaşım ve otopark
Çarpık kentleşme
Alt yapı ve kanalizasyon
Asayiş ve uyuşturucu
Yeşil alan ve parklar
Yol ve kaldırımlar
Günlük Kurlar