Dünya Çiftçiler Günü böyle kutlandı
14 Mayıs Dünya Çiftçiler Günü çerçevesinde Muratlı Ziraat Odası Başkanlığı tarafından program tertip edildi.
Muratlı Hizmet - 14 Mayıs Dünya Çiftçiler Günü’nü kutlamak üzere Hürriyet Meydanı’nda toplanan protokol üyeleri ve çiftçiler, programa saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunması ile başladı. Muratlı Ziraat Odası Başkanlığı ve Önder Çiftçi Danışmanlık Derneği’nin çelenkleri sunuldu.
Günün anlam ve önemini belirten konuşmasını yapan Ziraat Odası Başkanı Ender Borucu, katılan herkese hoş geldiniz diyerek; “Bizler zor şartlar altında üretim gerçekleştiren ve emeğinin karşılığını alamayan üreticileriz. Türkiye gibi tarımsal üretim potansiyeli çok büyük, ihracat pazarlarına yakın olan bir ülkenin tarımdan zenginlik üretmek yerine kendi ihtiyacını bile karşılayamaz duruma getirilmesi, uygulanan yanlış politikaların sonucudur. Gıda fiyatları ile ilgili sürekli olarak birileri suçlanıyor. Fiyat artışlarının gerçek nedeni olan yanlış tarım politikalarını düzeltmek yerine bütün bu yanlışların sonucu olan etiketteki fiyatlar, baskı ile düşürülmeye çalışılıyor. Nedenler kaldırılmadıkça baskı ile denetim ile suçlama ile fiyatlar düşmez, düşürülemez. Tarım ve gıda ürünlerinin üretilmesi için tohum, ilaç, fide, fidan, gübre, işçilik, finansman kaynağı, mazot, traktör, hasat makinesi, arazi kirası, su, enerji gibi birçok girdi kullanılıyor. Bu girdilerin fiyatlarından dolayı bir maliyet oluşuyor. Çiftçi bu girdileri kullanarak üretim yapar. Elde ettiği ürünü satarak yaptığı masrafı karşılamak ve geçimini sağlayarak üretimi sürdürebilecek bir gelir elde etmek ister. Bunu yapamazsa zarar elde eder ve üretim yapmaktan vazgeçer. Bu nedenle girdi maliyetleri ve ürün fiyatları çok önemlidir. Son 7-8 ay içinde üretim girdilerimiz en az 3 kat artmıştır. Çiftçi, tarımsal üretimi büyük oranda borsa yapıyor. Bankaya, tohum bayiine, ilaç ve gübre bayisine, tefeciye borçlanıyor. Ziraat Bankası’nın düşük faizli kredileri piyasa koşullarına göre daha uygun fakat her çiftçi ihtiyacının tamamını Ziraat Bankası’ndan düşük faizli kredi ile karşılayamıyor. Hayvansal üretimde istikrarın sağlanabilmesi için ithalattan vazgeçilmeli, küçük aile işletmeleri desteklenmeli, üreticiler piyasaların insafına terk edilmemelidir. 1980’li yıllara kadar kendi kendine yeten ve ihracat yapabilen tarım ve hayvancılığın 1980 sonrası uygulamaya konulan IMF ve Dünya Bankası uyum programlarına uygun olarak üretimi artırmaya yönelik destekleyici politikalardan vazgeçilmesi, hem de ülkenin değişen şartlarına uygun olan tedbirlerin alınmaması hayvansal üretimin gelişmesini engellemiştir. Fiyatların yükselmesi sonucunda yöneticiler kolay bir yol olan, sermayeyi destekleyecek olan ithalat yolunu seçmişler, ithalatçıya pek çok kolaylıklar sağlanarak yerli üreticileri terbiye edeceğiz derken, ithalat yapılan ülkelerin üreticisi desteklenmiştir. Yerli üreticimizin girdi maliyetlerinde en fazla zorlayan yem maliyetleri olup, bu oran % 200’ü bulmaktadır. Yem üretiminde kullanılmak üzere pek çok ürüne ithalat izni verilmiş, bugün 1 kilo süt ile 1 kilo yem alınamamaktadır” sözcüklerini kullandı.
İthalata dayalı tarım politikalarını uygun bulmayan Ziraat Odası Başkanı Ender Borucu, “Biz çiftçiler olarak dışarıdan empoze edilen ithalata dayalı tarım politikası yerine, Türkiye’nin tarımsal potansiyelini değerlendirecek üretim odaklı ulusal bir politika uygulanmasını, girdi fiyatlarının mutlaka düşürülmesini, girdiler üzerindeki vergilerin kaldırılmasını, desteklerin artırılmasını, Tarım Yasası’nda yer alan çiftçinin ürettiği ürünün maliyeti ile piyasa fiyatı arasındaki farkın çiftçiye destek olarak ödenmesini, TMO ve Yağlı Tohumlar’ın 12 ay boyunca ürünü piyasa değerinde alıp mevduatta uygulanan kur korumalı sistemin ürün korumalı olarak işlem yapılmasını istiyoruz. Belediyeler, yerel yönetimler tarımsal faaliyetlerini kooperatifçilik modeli üzerinden hem üretime, hem de üretilen ürünlerin tüketiciye en kısa yoldan ulaşmasını sağlayacak çalışmaların yapılmasını istiyoruz. Kapatılan ve satılan KİT’lerin tekrar açılmasını ve hayvan üreticisinin desteklenmesinin artırılmasını istiyoruz. Yem fiyatları devlet kontrolü altında olacak şekilde desteklenmeli, özellikle süt üreticisinin 1 kilogram süt ile 1,5 kilogram yem alması sağlanmalıdır. Meralar düzenlenerek ıslah edilmeli ve büyük sermaye sahiplerine değil, gerçek üreticiye verilmelidir. Keyfi amaçlı kullanılan jetlere ve yatlara verilen mazot kaç liradan veriliyorsa, biz üreticilere de o fiyattan verilmesini istiyoruz. Değerli çiftçi arkadaşlarım, ben Muratlı Ziraat Odası Başkanı olarak sizlere hizmet etmekten büyük şeref ve onur duyuyorum. Benimle beraber sizlere hizmet eden meclis ve personelime de huzurlarınızda teşekkür ediyorum. Bütün bu duygu ve düşüncelerimizle Ziraat Odası Meclisi ve Yönetim Kurulu adına sağlık, mutluluk, ürünü bol, hasadı bereketli bir yıl diliyorum. Hepinize sevgi ve saygılarımı sunuyorum” ifadelerini kaydetti.
Muratlı Önder Çiftçi Danışmanlık Derneği Başkanı İmdat Altıntaş ise, yanlış hükümet politikalarını eleştirdi.
Törenin ardından çiftçilere ve katılanlara ikramlarda bulunuldu. Dilek ve temennilerin ardından program sona erdi.
Muratlı Hizmet - 14 Mayıs Dünya Çiftçiler Günü’nü kutlamak üzere Hürriyet Meydanı’nda toplanan protokol üyeleri ve çiftçiler, programa saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunması ile başladı. Muratlı Ziraat Odası Başkanlığı ve Önder Çiftçi Danışmanlık Derneği’nin çelenkleri sunuldu.
Günün anlam ve önemini belirten konuşmasını yapan Ziraat Odası Başkanı Ender Borucu, katılan herkese hoş geldiniz diyerek; “Bizler zor şartlar altında üretim gerçekleştiren ve emeğinin karşılığını alamayan üreticileriz. Türkiye gibi tarımsal üretim potansiyeli çok büyük, ihracat pazarlarına yakın olan bir ülkenin tarımdan zenginlik üretmek yerine kendi ihtiyacını bile karşılayamaz duruma getirilmesi, uygulanan yanlış politikaların sonucudur. Gıda fiyatları ile ilgili sürekli olarak birileri suçlanıyor. Fiyat artışlarının gerçek nedeni olan yanlış tarım politikalarını düzeltmek yerine bütün bu yanlışların sonucu olan etiketteki fiyatlar, baskı ile düşürülmeye çalışılıyor. Nedenler kaldırılmadıkça baskı ile denetim ile suçlama ile fiyatlar düşmez, düşürülemez. Tarım ve gıda ürünlerinin üretilmesi için tohum, ilaç, fide, fidan, gübre, işçilik, finansman kaynağı, mazot, traktör, hasat makinesi, arazi kirası, su, enerji gibi birçok girdi kullanılıyor. Bu girdilerin fiyatlarından dolayı bir maliyet oluşuyor. Çiftçi bu girdileri kullanarak üretim yapar. Elde ettiği ürünü satarak yaptığı masrafı karşılamak ve geçimini sağlayarak üretimi sürdürebilecek bir gelir elde etmek ister. Bunu yapamazsa zarar elde eder ve üretim yapmaktan vazgeçer. Bu nedenle girdi maliyetleri ve ürün fiyatları çok önemlidir. Son 7-8 ay içinde üretim girdilerimiz en az 3 kat artmıştır. Çiftçi, tarımsal üretimi büyük oranda borsa yapıyor. Bankaya, tohum bayiine, ilaç ve gübre bayisine, tefeciye borçlanıyor. Ziraat Bankası’nın düşük faizli kredileri piyasa koşullarına göre daha uygun fakat her çiftçi ihtiyacının tamamını Ziraat Bankası’ndan düşük faizli kredi ile karşılayamıyor. Hayvansal üretimde istikrarın sağlanabilmesi için ithalattan vazgeçilmeli, küçük aile işletmeleri desteklenmeli, üreticiler piyasaların insafına terk edilmemelidir. 1980’li yıllara kadar kendi kendine yeten ve ihracat yapabilen tarım ve hayvancılığın 1980 sonrası uygulamaya konulan IMF ve Dünya Bankası uyum programlarına uygun olarak üretimi artırmaya yönelik destekleyici politikalardan vazgeçilmesi, hem de ülkenin değişen şartlarına uygun olan tedbirlerin alınmaması hayvansal üretimin gelişmesini engellemiştir. Fiyatların yükselmesi sonucunda yöneticiler kolay bir yol olan, sermayeyi destekleyecek olan ithalat yolunu seçmişler, ithalatçıya pek çok kolaylıklar sağlanarak yerli üreticileri terbiye edeceğiz derken, ithalat yapılan ülkelerin üreticisi desteklenmiştir. Yerli üreticimizin girdi maliyetlerinde en fazla zorlayan yem maliyetleri olup, bu oran % 200’ü bulmaktadır. Yem üretiminde kullanılmak üzere pek çok ürüne ithalat izni verilmiş, bugün 1 kilo süt ile 1 kilo yem alınamamaktadır” sözcüklerini kullandı.
İthalata dayalı tarım politikalarını uygun bulmayan Ziraat Odası Başkanı Ender Borucu, “Biz çiftçiler olarak dışarıdan empoze edilen ithalata dayalı tarım politikası yerine, Türkiye’nin tarımsal potansiyelini değerlendirecek üretim odaklı ulusal bir politika uygulanmasını, girdi fiyatlarının mutlaka düşürülmesini, girdiler üzerindeki vergilerin kaldırılmasını, desteklerin artırılmasını, Tarım Yasası’nda yer alan çiftçinin ürettiği ürünün maliyeti ile piyasa fiyatı arasındaki farkın çiftçiye destek olarak ödenmesini, TMO ve Yağlı Tohumlar’ın 12 ay boyunca ürünü piyasa değerinde alıp mevduatta uygulanan kur korumalı sistemin ürün korumalı olarak işlem yapılmasını istiyoruz. Belediyeler, yerel yönetimler tarımsal faaliyetlerini kooperatifçilik modeli üzerinden hem üretime, hem de üretilen ürünlerin tüketiciye en kısa yoldan ulaşmasını sağlayacak çalışmaların yapılmasını istiyoruz. Kapatılan ve satılan KİT’lerin tekrar açılmasını ve hayvan üreticisinin desteklenmesinin artırılmasını istiyoruz. Yem fiyatları devlet kontrolü altında olacak şekilde desteklenmeli, özellikle süt üreticisinin 1 kilogram süt ile 1,5 kilogram yem alması sağlanmalıdır. Meralar düzenlenerek ıslah edilmeli ve büyük sermaye sahiplerine değil, gerçek üreticiye verilmelidir. Keyfi amaçlı kullanılan jetlere ve yatlara verilen mazot kaç liradan veriliyorsa, biz üreticilere de o fiyattan verilmesini istiyoruz. Değerli çiftçi arkadaşlarım, ben Muratlı Ziraat Odası Başkanı olarak sizlere hizmet etmekten büyük şeref ve onur duyuyorum. Benimle beraber sizlere hizmet eden meclis ve personelime de huzurlarınızda teşekkür ediyorum. Bütün bu duygu ve düşüncelerimizle Ziraat Odası Meclisi ve Yönetim Kurulu adına sağlık, mutluluk, ürünü bol, hasadı bereketli bir yıl diliyorum. Hepinize sevgi ve saygılarımı sunuyorum” ifadelerini kaydetti.
Muratlı Önder Çiftçi Danışmanlık Derneği Başkanı İmdat Altıntaş ise, yanlış hükümet politikalarını eleştirdi.
Törenin ardından çiftçilere ve katılanlara ikramlarda bulunuldu. Dilek ve temennilerin ardından program sona erdi.
Yayınlanma Tarihi : 14/5/2022 12:49
Okunma Sayısı : 2119
Okunma Sayısı : 2119
Muratlı Nöbetçi Eczane
MURATLIMIZIN EN BÜYÜK SORUNU NEDİR?
Çevre ve hava kirliliği
Ulaşım ve otopark
Çarpık kentleşme
Alt yapı ve kanalizasyon
Asayiş ve uyuşturucu
Yeşil alan ve parklar
Yol ve kaldırımlar
Günlük Kurlar