TÜRKİYE CUMHURİYETİ DEVLETİ TÜM İMKÂNLARI İLE MİLLETİNİN YANINDA!
Rabbim bu büyük yangın felaketinde kaybettiğimiz canlardan rahmetini esirgemesin inşallah, mekânları cennet olsun. Türkiye; daha önce tanık olmadığımız ölçekte orman yangınlarıyla boğuşuyor. Büyük bir çevre felâketi ile karşı karşıyayız. Akdeniz Bölgesi neredeyse tamamen ateşe verildi. Doğal yangınları, aşırı sıcaklıkların etkisiyle çıkanları ayrı tutuyorum.
Ancak bu yangınların bir terör yöntemi olarak uygulandığına, ekonomik ve ideolojik saldırılar olduğuna, “Türkiye’yi ateşe verme” amacı taşıdığına dair ciddi bulgular var. Elbette bunlar önümüzdeki günlerde daha da netleştirilecek.
Üç günde yüz yirmiye yakın yerde yangın başladı. Bu kadar yaygın, çok, “Sistematik görünen” felâketle hiçbir ülke kolay kolay başa çıkamaz. Almanya’da sel oldu, günlerce müdahale edilemedi. ABD’de bina çöktü, bir ayda enkazı kaldırılamadı.
Çirkin, vicdansızca, alçakça nefret ve kötülük saçtılar…
Türkiye, doğal afetlere müdahalede dünyanın en başarılı birkaç ülkesinden biridir. Bu afete karşı da olağanüstü bir mücadele veriliyor, son derece başarılı bir çalışma yürütülüyor. Sadece Orman Bakanlığı değil, bütün kurumlar canla başla uğraşıyor.
Yangınların neden çıktığı ya da çıkarıldığı, sabotaj ihtimalleri ve bulguları, nasıl söndürüleceği ve neler yapılması gerektiği konusunda “Katkı” yapacakken, bir şeyler önerecekken, yardıma koşacakken, her dönemde Türkiye’nin zayıf anlarını kollayıp aynı anda organize harekete geçenler yine kötülük saçtı.
Çirkin, vicdansızca, alçakça bir saldırı kampanyası yürüttüler. Bütün ülkeye nefret ve kötülük saçtılar. İçlerindeki Türkiye düşmanlığını bir kez daha açık ettiler. Türkiye’nin felâketle mücadelesini sabote ettiler.
“Ajans görünümlü Karargâh”lar, “Sosyal medya terör örgütleri…”
Dışarıdan fonlanan gazeteci ve medyaları ile “Sosyal medya örgütleri”yle, “Ajans görünümlü Karargâh”larıyla, terör örgütleriyle, onlarla aynı dili konuşan siyasi partilerle bir kez daha organize bir saldırı yaptılar.
Millî bir afet yaşanırken onlar kendi ajandalarını uyguladılar. Devletin, milletin açığını, zaafını, eksiğini aradılar. Küstah, kibirli, açgözlü, bencil bir tavırla kötülükler saçtılar. Hiçbiri yardıma koşmadı. Hiçbiri desteğe gitmedi. Hiçbiri yaşam konforunu bozmadı.
Hiçbiriniz bir ‘Şahin Akdemir’ etmezsiniz!
Devlet çalıştı, millet çalıştı, alevlere dalan orman ekipleri çalıştı, onlara su taşıyan gençler çalıştı. Bunların tamamı ekiplere yardıma giderken, şehit olan bir Şahin Akdemir kadar olamadınız!
Açık söyleyeyim; PKK yaktı, onlar destekledi.
Bırakın yardım etmeyi; ülkenin mücadelesini sabote ettiler. Terör grupları orman yakarken, onlar pazarlamasını yaptılar.
Bu milli afet döneminde bile kişisel çıkarlarını, ülke düşmanlıklarını öne çıkardılar. Hiçbir şekilde devlet aklına, millet ferasetine sahip olmadıklarına dair yetersizliklerini ortaya koydular.
Yine Türkiye’nin yanında olmadılar. Gizlenip, sinsi sinsi fırsat beklediler…
Milli felaketlerde milli mücadele esastır. Bu, siyaset dışı bir durumdur. Ama onlarda o olgunluk yoktu.
Aslında onlar, 15 Temmuz’dan bu yana Türkiye’nin hiçbir mücadelesinde olmadılar. Tam tersine, Türkiye’nin karşısında kim varsa, onların sözcülüğünü yaptılar. Bunu defalarca gördük. Bu nasıl bir eksen kayması, nasıl bir savrulma? Türkiye’yi gözden çıkarmak mıdır? Böyle zamanlarda ortalığı yakıp yıkan, kötülük saçan herkese sözüm;
Konu MİLLİ MÜCADELE değil midir?
Bu kötülükle mücadele edelim…
Yaralarımızı saracağız. Bu ülkenin aziz milletinin feraseti ile bütün bunların üstesinden geleceğiz. Daha önce yaptık yine yapacağız. Bunları yaparken bu kötülüklerle, bu nefret diliyle, bu iç çatışmayı provoke edici tahriklerle de mücadele edeceğiz.
Ülkesini seven herkes, Türkiye’nin yanında durup bu kötülüklerle mücadele etmek zorunda, zorundayız!
Allah bu merhamet ülkesine güç versin!
Başka bir konuda, güzel haberlerle buluşmak ümidiyle;
Şimdilik hoşça kalın…

Rabbim bu büyük yangın felaketinde kaybettiğimiz canlardan rahmetini esirgemesin inşallah, mekânları cennet olsun. Türkiye; daha önce tanık olmadığımız ölçekte orman yangınlarıyla boğuşuyor. Büyük bir çevre felâketi ile karşı karşıyayız. Akdeniz Bölgesi neredeyse tamamen ateşe verildi. Doğal yangınları, aşırı sıcaklıkların etkisiyle çıkanları ayrı tutuyorum.
Ancak bu yangınların bir terör yöntemi olarak uygulandığına, ekonomik ve ideolojik saldırılar olduğuna, “Türkiye’yi ateşe verme” amacı taşıdığına dair ciddi bulgular var. Elbette bunlar önümüzdeki günlerde daha da netleştirilecek.
Üç günde yüz yirmiye yakın yerde yangın başladı. Bu kadar yaygın, çok, “Sistematik görünen” felâketle hiçbir ülke kolay kolay başa çıkamaz. Almanya’da sel oldu, günlerce müdahale edilemedi. ABD’de bina çöktü, bir ayda enkazı kaldırılamadı.
Çirkin, vicdansızca, alçakça nefret ve kötülük saçtılar…
Türkiye, doğal afetlere müdahalede dünyanın en başarılı birkaç ülkesinden biridir. Bu afete karşı da olağanüstü bir mücadele veriliyor, son derece başarılı bir çalışma yürütülüyor. Sadece Orman Bakanlığı değil, bütün kurumlar canla başla uğraşıyor.
Yangınların neden çıktığı ya da çıkarıldığı, sabotaj ihtimalleri ve bulguları, nasıl söndürüleceği ve neler yapılması gerektiği konusunda “Katkı” yapacakken, bir şeyler önerecekken, yardıma koşacakken, her dönemde Türkiye’nin zayıf anlarını kollayıp aynı anda organize harekete geçenler yine kötülük saçtı.
Çirkin, vicdansızca, alçakça bir saldırı kampanyası yürüttüler. Bütün ülkeye nefret ve kötülük saçtılar. İçlerindeki Türkiye düşmanlığını bir kez daha açık ettiler. Türkiye’nin felâketle mücadelesini sabote ettiler.
“Ajans görünümlü Karargâh”lar, “Sosyal medya terör örgütleri…”
Dışarıdan fonlanan gazeteci ve medyaları ile “Sosyal medya örgütleri”yle, “Ajans görünümlü Karargâh”larıyla, terör örgütleriyle, onlarla aynı dili konuşan siyasi partilerle bir kez daha organize bir saldırı yaptılar.
Millî bir afet yaşanırken onlar kendi ajandalarını uyguladılar. Devletin, milletin açığını, zaafını, eksiğini aradılar. Küstah, kibirli, açgözlü, bencil bir tavırla kötülükler saçtılar. Hiçbiri yardıma koşmadı. Hiçbiri desteğe gitmedi. Hiçbiri yaşam konforunu bozmadı.
Hiçbiriniz bir ‘Şahin Akdemir’ etmezsiniz!
Devlet çalıştı, millet çalıştı, alevlere dalan orman ekipleri çalıştı, onlara su taşıyan gençler çalıştı. Bunların tamamı ekiplere yardıma giderken, şehit olan bir Şahin Akdemir kadar olamadınız!
Açık söyleyeyim; PKK yaktı, onlar destekledi.
Bırakın yardım etmeyi; ülkenin mücadelesini sabote ettiler. Terör grupları orman yakarken, onlar pazarlamasını yaptılar.
Bu milli afet döneminde bile kişisel çıkarlarını, ülke düşmanlıklarını öne çıkardılar. Hiçbir şekilde devlet aklına, millet ferasetine sahip olmadıklarına dair yetersizliklerini ortaya koydular.
Yine Türkiye’nin yanında olmadılar. Gizlenip, sinsi sinsi fırsat beklediler…
Milli felaketlerde milli mücadele esastır. Bu, siyaset dışı bir durumdur. Ama onlarda o olgunluk yoktu.
Aslında onlar, 15 Temmuz’dan bu yana Türkiye’nin hiçbir mücadelesinde olmadılar. Tam tersine, Türkiye’nin karşısında kim varsa, onların sözcülüğünü yaptılar. Bunu defalarca gördük. Bu nasıl bir eksen kayması, nasıl bir savrulma? Türkiye’yi gözden çıkarmak mıdır? Böyle zamanlarda ortalığı yakıp yıkan, kötülük saçan herkese sözüm;
Konu MİLLİ MÜCADELE değil midir?
Bu kötülükle mücadele edelim…
Yaralarımızı saracağız. Bu ülkenin aziz milletinin feraseti ile bütün bunların üstesinden geleceğiz. Daha önce yaptık yine yapacağız. Bunları yaparken bu kötülüklerle, bu nefret diliyle, bu iç çatışmayı provoke edici tahriklerle de mücadele edeceğiz.
Ülkesini seven herkes, Türkiye’nin yanında durup bu kötülüklerle mücadele etmek zorunda, zorundayız!
Allah bu merhamet ülkesine güç versin!
Başka bir konuda, güzel haberlerle buluşmak ümidiyle;
Şimdilik hoşça kalın…

MURATLIMIZIN EN BÜYÜK SORUNU NEDİR?
Çevre ve hava kirliliği
Ulaşım ve otopark
Çarpık kentleşme
Alt yapı ve kanalizasyon
Asayiş ve uyuşturucu
Yeşil alan ve parklar
Yol ve kaldırımlar
Günlük Kurlar