Selim ATAŞ
BUGÜNLER DÜNDEN HAZIRLANDI

                Avrupa devletlerine göre Osmanlı İmparatorluğu, Kanuni Sultan Süleyman’dan sonra yatağa düşmüş, Tanzimat’la birlikte hastalığı ilerlemişti. Kurt kocamıştı. Nasılsa köpeklerin maskarası yapmak için şöyle bir dokunmak yetecek ve artacaktı.
                Bu menfur niyetle yola çıkan Fransız, İngiliz ve İtalyanlar; Çanakkale Boğazı’na aç sırtlanlar ve vahşi hayvanlar gibi yürüdüler. Fakat “Hasta Aslan”a dokunmak değil, yanına yaklaşmak bile zor bir meseleydi. Düşmanın el uzattığını sezen Osmanlı, yumuk gözlerini açmış, birden yatağından fırlamış ve kükremişti:
tasarım59 reklam paketi
                — Def olun alçaklar!
                Onlara verdiği dersle tarihi bir destan daha yazdı: Çanakkale Destanı.
                Evet, Çanakkale Destanı… Tek başına 270 kiloluk top mermisini topa yerleştirerek düşman gemisini batıran Seyit Onbaşı’yı unutmamak gerekir. Çanakkale sırtlarında başlı başına yazılmış bir destandır o.
                Düşmanlarımız bir kez daha anladı ki; bu kocamış aslan, kendi hâline bırakılırsa yine mucizeler yaratabilir. Bu büyük millet, tarihte olduğu gibi yine şahlanarak; süngüsü, topu, tüfeği ve imanı sayesinde her zamanki gibi gücünü gösterecektir.
                Peki, ne yapmak lâzım?
                Çareyi buldular. Planlarını hazırladılar: Osmanlı’yı içten içe yıkacaklardı. Türk milletini maneviyatından ayırıp, maddeye yönlendirmek gerekiyordu. Yalın, sathî, muvazenesiz; suni dallarına asılmaya mecbur bırakmak ilk iş olacaktı.
                Önce, İslam-Türk ruhunun ana kökü sayılması gereken aileye el attılar. Dinden gelen ulvi alışkanlıkları didik didik ettiler. İslam adetlerinden uzak tutmaya çalıştılar. Türklük örf ve ananelerini, kılcal köklere varıncaya kadar kopardılar. Naylon iplerle sardılar:
                — Kanlı size bu yaraşır, dediler.
                Geride ne kaldı?
                İsviçreli Profesör Gaston, bu soruyu şöyle cevapladı:
                — Türk milletinin aile düzenini elinden alın; geride hiçbir şey kalmaz. Yavaş yavaş size benzerler.


Yayınlanma Tarihi : 17/12/2024 00:55
Okunma Sayısı : 66

MURATLIMIZIN EN BÜYÜK SORUNU NEDİR?


Çevre ve hava kirliliği
Ulaşım ve otopark
Çarpık kentleşme
Alt yapı ve kanalizasyon
Asayiş ve uyuşturucu
Yeşil alan ve parklar
Yol ve kaldırımlar
reklam 1
Günlük Kurlar