İncirin içinde çıkan sinekten böyle oldu

İncirin içinde çıkan sinekten böyle oldu
                Muratlı’da evinin bahçesinde bulunan incir ağcından incir koparıp, incirin içindeki sineğin ısırması neticesinde verdiği yaşam mücadelesini kaybeden 57 yaşındaki Yüksel Sezgin’in ağabeyi Recai Sezgin; kardeşinin tedavi sürecinde kendilerine bilgi verilmediğini söyledi. Recai Sezgin; “Personel bize hiç bir zaman detaylı bilgi vermedi. Anlattı kendi dilinde bir şeyler sorarsan cevap verdi. Sorunun neticesinde ise kritik, kritik. Tabi son dediler ki akciğeri balgam yaptı onu temizleyeceğiz, boğazını deldiler. Boğazını deldikleri gün bize göstermediler ve yine sorunlar yaşandı” ifadelerini kaydetti.


                Hastalarını hastaneden alıp başka bir hastaneye götürmek istemelerine rağmen hastalarını bir türlü alamadıklarını aktaran Recai Sezgin, “Burada incir ağacından incir koparırken incirin içinden sinek ısırıyor. Buda arı soktu diye göremiyor çünkü sinek büyük sinek arı gibi böyle. Beş altı saat sonra rahatsızlandı. Bizde onu hemen buraya hastaneye getirdik. İçerde düştü komaya girdi. Buradan Tekirdağ’a araştırmaya gittik. Orada kendisini kaybetmeye başladı. Tabi ilk giriş acil kısmında gayet güzel ilgilendiler. Yukarıya yoğun bakıma aldılar ve kardeşimle bir daha diyalogumuz koptu. Eli dört gün zaten hep uyudu. Hiç uyandırılmadı. Bize verilen bilgilerde hastanenin her türlü donanımı var, fakat personelinde hayır yok. Personel bize detaylı hiç bir detaylı bilgi vermedi. Anlattı kendi dilinde bir şeyler sorarsan cevap verdi. Sorunun neticesinde ise kritik, kritik. Tabi son dediler ki akciğeri balgam yaptı onu temizleyeceğiz boğazını deldiler. Boğazını deldikleri gün bize göstermediler ve yine sorunlar yaşandı” şeklinde konuştu.
tasarım59 reklam paketi
                Evde oturduklarında kendilerini hastaneye çağırdıklarını dile getiren Sezgin, şunları söyledi: “Pazar günü bize telefon ettiler. Biz de Tekirdağ'a gittik ve hastanızı kaybettiniz dediler. Ne başhekimi ne de araştırmayı takip eden doktorun basına yapmış olduğu açıklamalarda kendisiyle bir sefer dahi muhattap olmadık. Gelip bize bir bilgi vermedi. İlkten bize nil virüsü var dediler, basit üç kuruşluk antibiyotiklerle kendi kafalarından tedavi yapmaya kalktılar. Benim üzüntüm yoğun bakıma içeriye girdiğimiz zaman bize detaylı bir bilgi verilmedi. Bize verilen bilgi nil virüsü olduğunu ve antibiyotik tedavisinin yapılacağını bu kadar. Şunu şunu uyguluyoruz. Bir gün iki gün değil ki. Elli beş gün biz burada hastanede kaldık. Elli beş gün zaten kapısını kapattılar. Yanına girip de bir şey yapma imkânımız da olmadı. Camdan bakıyorsun hoca yanına geliyor senin sen bir şeyler sorarsan zaten benim aklımda soracak birçok şeyim var. Oraya gittiğin zaman içeriye girememenin üzüntüsü var moralin bozukluğundan bir şey soramıyorsun. Onlarda detaylı hiç bir şekilde bir şey vermediler. Sade konuştukları kritik. İnsan derki şu tedavi uyguluyoruz. Şunu yapıyoruz. Yok surat bir karış. Bir bayan vardı orada hoca onunla bir gün görüştük. Bir daha yoğun bakım da kalan hoca geliyor bilgi vermiyor. Başka bir şey yok. Açıklama yapan hocayı görmedik.”
                Kardeşlerini alıp başka bir hastaneye götürmek istediklerinde buna izin verilmediğini de anlatan Recai Sezgin; “Hastamızı almak istedik buradan alamazsınız dediler. Alamazsak yönlendir. Yaptığını söyle. Bizim alma talebimiz oldu. Tabi ki alamazsınız diye söylediler. Nereye gidersen git Antibiyotik tedavisinden başka yapacak bir şey yok dediler. Normalde bir insanı arı soksa eli şişer. Bunda olmadı eli çürüdü. Zaten hemen fark ederek hastaneye getirdim. Yürü dedim yürüyemedi. Odasına gidemedi, emekleyemedi. İşimiz bitsin bakacağız. Avukatlar ile görüşeceğiz, gereken neyse yapacağız. Şuan için bakacak halim yok. Gelen gidenimiz oluyor” dedi.



Yayınlanma Tarihi : 26/11/2019 16:11
Okunma Sayısı : 6470

Muratlı Nöbetçi Eczane

MURATLIMIZIN EN BÜYÜK SORUNU NEDİR?


Çevre ve hava kirliliği
Ulaşım ve otopark
Çarpık kentleşme
Alt yapı ve kanalizasyon
Asayiş ve uyuşturucu
Yeşil alan ve parklar
Yol ve kaldırımlar
reklam 1
Günlük Kurlar