Ord. Prof. Dr. Ernst E. Hirsch, 1902 yılında Almanya’da doğan bir hukuk profesörüdür. Hitler'in iktidarında Yahudilere artan baskı ve dışlama politikası nedeniyle önce mesleği olan hâkimlikten uzaklaştırılır ve bunun üzerine kendi isteği ile 1933 yılında Almanya’yı terk eder. Türkiye'de sözleşmeli profesör olarak çalışması için teklif alır. 1933 yılında İstanbul'a taşınarak bugünkü anlamıyla modern İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nin kurulmasına emek verir.
         1933 -1943 yılları arasında İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde, 1943-1952 yılları arasında Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde çalışır.
         Hirsch hocanın ‘Anılarım’ adlı otobiyografik bir eseri bulunmaktadır. Bu eserinde, Atatürk’ün Ülkesinde Bir Hukuk Hocası bölümünde o yıllarda ülkemizde yaşadığı birtakım sıkıntılardan tutun genç cumhuriyetin kendi ayakları üzerinde durup modern çağı yakalama çabalarına, ülkemiz içerinde yaptığı gezilere kadar birçok şey anlatılmaktadır.
         Hocamız ülkemizi çok iyi tanımakta ve burada yetiştirdiği öğrencilerini çok sevmekteydi. Tütün bağımlılığı ve öğrencileri ile yaptığı şu açıklamalara bir bakalım:
         Türkiye, tütün ve çay ülkesidir. Dolayısıyla benim de tam bir çaycı ve aynı zamanda tütün tiryakisi olup çıkmama şaşırmamalı. … Bir sabah -sanırım 1947 Nisan ayıydı- bu arada doktoralarını vermiş ve asistanlık sınavlarını tamamlamış olan asistanlarım, yani Ticaret Hukuku dalında Bay Karayalçın ve Bayan Uzbark (sonradan evlenip Topçuoğlu soyadını aldı), bana bir ültimatom verdiler: “Ya tütünden vazgeçersiniz ya da bizden. Çünkü bu havada ne nefes alabiliyoruz ne de çalışabiliyoruz. Ayrıca, bu çılgınca tüketim yüzünden kendinizi nasıl hasta ettiğinize, nasıl mahvettiğinize seyirci kalmamız ve bunun sorumluluğunu paylaşmamız da mümkün değil.” Nutkum tutuldu önce ama bir iki saniye sonra ne kadar pipom varsa hepsini, purolarımdan geri kalmış olanların hepsini, bir de koca kül tablamı toparlayıp ellerine tutuşturdum ve “Bunların hepsinden vazgeçebilirim, ama sizden vazgeçemem” dedim. Ve o andan itibaren, yani kelimenin tam anlamıyla, bıçakla keser gibi tütünle ilişkim kesip attım.
         Bu yazımda sizlere, ülkemiz için çok büyük işler yapmış ve aramızdan ayrılalı yıllar olmuş bir öğretmenin kısa bir anısını paylaşmak istedim. Belki bir merak uyandırır…
         Hepinize iyi okumalar dilerim.

MURATLIMIZIN EN BÜYÜK SORUNU NEDİR?


Çevre ve hava kirliliği
Ulaşım ve otopark
Çarpık kentleşme
Alt yapı ve kanalizasyon
Asayiş ve uyuşturucu
Yeşil alan ve parklar
Yol ve kaldırımlar
reklam 1
Günlük Kurlar