Remzi YAY
Başkanımıza Açık Mektup
Sayın Başkanım, Başkanlık Sistemi halkımıza iyi gelmedi. Bu sistem ile sizden sonrasını düşünemiyorum. İşler sizden sonra ‘Arap Saçı’na dönecek.
Sistemler masa başında, düşüncelerde dörtdörtlükte olabilir. Hatta iyi niyetli, dürüst insanlarla başarıya da ulaşabilir. Ancak biz, bu sistemle paranın esiri olduk. Maneviyatımızı kaybettik. Para ya da maddi menfaati olmadan birbirimize selam vermez duruma geldik...
Dinimizden uzaklaştık. Öteki dünyadan uzaklaştık. Varsa yoksa bu dünya… Bu kadar para, mal hırsına bizi hangi hatalar getirdi?
Dünya kadar serveti olan bile daha, daha diye hırslı... Sanki Türkiye onun olsa, ölmeyecek. Hırs hastalıktır. Her neyse, Sayın Başkanım; zararın neresinden dönülse iyidir. Ülkemizin tekrar Parlamenter Sistem’e dönüşünü zaman kaybetmeden yapacak olan yine sizsiniz. Başbakan, sizden sonraki veliahdınız olsun. Bu ister Dışişleri Bakanımız, ister sizin güvendiğiniz bir başkası olsun. Parti kongresinde seçeceğiniz veliaht, partinin başına geçsin. Parlamenter Sistem’e geçince hükümeti kurma görevini veliahda vererek, sizden sonrasını izleme imkânına kavuşursunuz. Bu tıpkı, Fatih Sultan Mehmet’in babasının ona padişahlığı bırakması gibi olabilir…
Cumhurbaşkanlığı eskisi gibi, partiden bağımsız olursa halk buna çok sevinecek. Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk muhalefet partisi Terrakiperver Cumhuriyet Fırkası’nı hatırlayın. Kurucuları Kazım Karabekir, Rauf Orbay, Ali Fuat Cebesoy, Rafet Bele, Adnan Adıvar Paşalar yeni partinin, dini inançlara saygılı bir parti olduğunu tüzüklerine almışlardı. En çok da savundukları, muhalefet ettikleri de ‘Mustafa Kemal Paşa’nın hem Parti Başkanı, hem de Cumhurbaşkanı olması olmuştur. Tarafsız Cumhurbaşkanlığı’nı savunmuşlardır. Tek partili, muhalefetsiz bir sistemin otoriter yönetime kayacağını savunmuşlardır.
Sayın Cumhurbaşkanım; bu değişikliği yani Parlementer Sistem’e dönüşü gerçekleştirir, bir de terörü Türkiye gündeminden çıkartırsanız; heykeliniz dikilir vesselam...
Zaten Mustafa Kemal Atatürk’ten sonra bu ülkeye en çok hizmet veren sizsiniz…
Sistemler masa başında, düşüncelerde dörtdörtlükte olabilir. Hatta iyi niyetli, dürüst insanlarla başarıya da ulaşabilir. Ancak biz, bu sistemle paranın esiri olduk. Maneviyatımızı kaybettik. Para ya da maddi menfaati olmadan birbirimize selam vermez duruma geldik...
Dünya kadar serveti olan bile daha, daha diye hırslı... Sanki Türkiye onun olsa, ölmeyecek. Hırs hastalıktır. Her neyse, Sayın Başkanım; zararın neresinden dönülse iyidir. Ülkemizin tekrar Parlamenter Sistem’e dönüşünü zaman kaybetmeden yapacak olan yine sizsiniz. Başbakan, sizden sonraki veliahdınız olsun. Bu ister Dışişleri Bakanımız, ister sizin güvendiğiniz bir başkası olsun. Parti kongresinde seçeceğiniz veliaht, partinin başına geçsin. Parlamenter Sistem’e geçince hükümeti kurma görevini veliahda vererek, sizden sonrasını izleme imkânına kavuşursunuz. Bu tıpkı, Fatih Sultan Mehmet’in babasının ona padişahlığı bırakması gibi olabilir…
Cumhurbaşkanlığı eskisi gibi, partiden bağımsız olursa halk buna çok sevinecek. Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk muhalefet partisi Terrakiperver Cumhuriyet Fırkası’nı hatırlayın. Kurucuları Kazım Karabekir, Rauf Orbay, Ali Fuat Cebesoy, Rafet Bele, Adnan Adıvar Paşalar yeni partinin, dini inançlara saygılı bir parti olduğunu tüzüklerine almışlardı. En çok da savundukları, muhalefet ettikleri de ‘Mustafa Kemal Paşa’nın hem Parti Başkanı, hem de Cumhurbaşkanı olması olmuştur. Tarafsız Cumhurbaşkanlığı’nı savunmuşlardır. Tek partili, muhalefetsiz bir sistemin otoriter yönetime kayacağını savunmuşlardır.
Sayın Cumhurbaşkanım; bu değişikliği yani Parlementer Sistem’e dönüşü gerçekleştirir, bir de terörü Türkiye gündeminden çıkartırsanız; heykeliniz dikilir vesselam...
Zaten Mustafa Kemal Atatürk’ten sonra bu ülkeye en çok hizmet veren sizsiniz…
Yayınlanma Tarihi : 4/10/2018 20:12
Okunma Sayısı : 27
Okunma Sayısı : 27
MURATLIMIZIN EN BÜYÜK SORUNU NEDİR?
Çevre ve hava kirliliği
Ulaşım ve otopark
Çarpık kentleşme
Alt yapı ve kanalizasyon
Asayiş ve uyuşturucu
Yeşil alan ve parklar
Yol ve kaldırımlar
Günlük Kurlar
